Gaziantep Üniversitesi Eski Rektörleri! İhale - Fesat

Türkiye gündemine oturan “itirafçı Aziz İhsan Aktaş” haberleri, Gaziantep Üniversitesi ve eski rektör Prof. Dr. Ali Gür etrafında yeni bir tartışmayı beraberinde getirdi. Özellikle Sözcü gazetesinde yer alan haber ile Gür’ün sert açıklamaları, süreci hem daha karmaşık hem de daha dikkat çekici hale getirdi.

Aşağıda tartışmanın tüm boyutları, tarafların açıklamaları ve ileri sürülen iddialar gazetecilik ilkelerine uygun ve ayrıntılı şekilde ele alındı.

1. Sürecin Kökeni: İtirafçı Aziz İhsan Aktaş Kim?

Türkiye genelinde kamu kurumlarında ve CHP’li belediyelerde yapılan operasyonlarda önemli rol oynayan Aziz İhsan Aktaş, etkin pişmanlıktan yararlandırılarak serbest bırakılmış bir isim.
Bazı gazetelerde çıkan haberlere göre Aktaş’ın;

• Diyarbakır’da tostçuluk yaparken kamu ihaleleriyle tanıştığı,

• İlk büyük kazancını Gaziantep Üniversitesi üzerinden aldığı,

• Sonrasında bu referans ile Türkiye’nin dört bir yanında yüksek bedelli ihalelere ulaştığı iddia edildi.

İddiaların merkezindeki kurum ise Gaziantep Üniversitesi oldu.

2. Sözcü’nün Haberi: “İlk vurgun Gaziantep Üniversitesi’nde”

Sözcü Gazetesi’nin 22 Aralık 2024 tarihli haberinde yer alan iddialar şöyle özetleniyordu:

• Aktaş’ın kazandığı ilk yüksek tutarlı ihalenin Gaziantep Üniversitesi’nde gerçekleştiği,

• Yaklaşık maliyet bilgilerinin firmaya önceden sızdırıldığı,

• Aktaş’ın bu bilgiyi kullanarak diğer firmalarla irtibat kurduğu,

• İhale dosyalarının EKAP’ta görüntülenemediği,

• Bu işin Aktaş’ın sonraki milyarlık ihalelerinin kapısını açtığı.

Haberde zamana ilişkin ifadeler tartışmayı büyüten unsurlardan biri oldu; çünkü iddialarda geçen dönem ile Ali Gür’ün rektörlük yılları birbiriyle çakıştırılmış görünüyordu.

3. Ali Gür’den Çok Sert Yanıt: “İddialar tamamen iftiradır”

Habere en sert tepki, dönemin rektörü Prof. Dr. Ali Gürden geldi. Gür yaptığı uzun açıklamada özetle şu noktaları vurguladı:

“Firmanın benim dönemimde hiçbir ihale almadığı açıkça bellidir.”

Gür, belirtilen şirketin kendisi görevdeyken üniversiteden ihale almadığını söyledi.

“Bahsi geçen doğrudan temin biz göreve başlamadan önce yapılmıştır.”

İddiaların dayandığı sözleşmenin:

• Şubat 2016’da planlandığını,

• 1 Mart – 31 Ağustos 2016 arasında yürütüldüğünü,

• Kendisinin göreve 8 Ağustos 2016’da başladığını, dolayısıyla ilk sözleşmenin tamamen bir önceki yönetime ait olduğunu belirtti.

“Bizim dönemimizde tüm taşeron seçimleri noter huzurunda kura ile yapıldı.”

Gür, şeffaflık vurgusu yaparak:

• 2017’de başlayan 3 yıllık ihalede

• Taşeron hizmetinin üç firmaya bölündüğünü,

• Tüm seçimlerin noter huzurunda kura çekimiyle belirlendiğini aktardı.

4.“TÜMPA firmasının Aktaş ile bağlantısı yok.”

Gür’e göre ticaret sicil kayıtlarında Aktaş’ın adı bu firma ile ilişkilendirilemez.

“Asıl yolsuzluk 2020–2024 dönemindedir.”

Gür, açıklamasında daha da ileri giderek:

• 30 milyon dolarlık kamu zararı iddiasının 2020 sonrası döneme ait olduğunu,

• Mensubu olmadığı bir döneme ilişkin ihalelerle suçlanmasının “hedef saptırma” olduğunu savundu.

“FETÖ bağlantısı iddiaları da tamamen kasıtlıdır.”

Gür, geçmiş yıllarda kendisiyle ilgili gündeme gelen tüm FETÖ bağlantısı iddialarının “gerçek dışı” olduğunu söyledi.

“Haber tetikçi gazetecilik ürünüdür, hukuki süreç başlatacağım.”

İddiaların asılsız olduğunu savunan Gür, tekzip, tazminat ve ceza davaları açacağını belirtti.

5. Tartışmanın En Yoğun Alanı: Yolsuzluk, Usulsüzlük ve İhale Düzeni İddiaları

Sözcü’nün haberinde geçen iddialar ile Ali Gür’ün açıklamalarını karşılaştırdığımızda tartışmanın merkezinde şu soru işaretleri bulunuyor:

1. Yaklaşık maliyet sızdırıldı mı?

Bazı gazetelere göre evet.
Ali Gür’e göre: Böyle bir bilgi sızdırılamaz ve kendisinin dönemine ait değildir.

2. İhale evrakları neden EKAP’ta görünmüyor?

Gazeteye göre bu durum “şüphe uyandırıyor.”
Gür’e göre: Çünkü ihale kendisinin dönemine değil, önceki yönetime aittir.

3. Aktaş referansını Gaziantep Üniversitesi’nden mi aldı?

Gazeteler bunu iddia ediyor.
Gür ise: “Bu şirket veya Aktaş bizim dönemimizde hiç iş almadı; böyle bir referans söz konusu olamaz” diyor.

4. Gür’ün geçmişte gündeme gelen FETÖ iddiaları?

Haberler çeşitli geçmiş soruşturmaları hatırlatıyor.
Gür ise tüm iddiaların “çarpıtma ve operasyon amaçlı” olduğunu savunuyor.

5. İddiaların Ek Boyutu: Dönem ve Kişiler Arası Çatışma

Ali Gür’ün açıklamasında dikkat çeken bir bölüm:

• Aktaş’ın Diyarbakırlı olması,

• 2020 sonrası büyük ihaleyi alan firmanın da Diyarbakırlı olması,

• Söz konusu haberin Diyarbakır muhabirine yazdırılması

Gür’e göre “olayın arkasında başka motivasyonlar” olabileceğini gösteriyor.

Ayrıca Gür, kendisi hakkında kullanılan “FETÖ imaları”nın bir süredir belirli çevreler tarafından sistemli şekilde yürütüldüğünü öne sürüyor.

6. Sonuç: Dosya Karmakarışık ve Her İki Tarafta Farklı Gerçeklikler Var

Görünen tablo şu:

• Sözcü bir iddia ortaya koyuyor:
  Aktaş’ın ilk vurgunu Gaziantep Üniversitesi’nde olduğu, ihale evraklarının şüpheli olduğu, maliyetlerin sızdırıldığı…

• Ali Gür ise tüm iddiaları reddediyor:
  Bu ihalenin kendi döneminde yapılmadığını, firmanın kendisiyle bağlantılı olmadığını, bunun “hedef saptırma” olduğunu ve kamuoyunu yanıltmayı amaçladığını savunuyor.

ESKİ REKTÖR PROFESÖR DOKTOR ALİ GÜR'ÜN AÇIKLAMASI

KAMUOYUNUN BİLGİSİNE
22.12.2024 tarihli Sözcü gazetesinde yer alan “itirafçı Aktaş’ın ilk Vurgunu Gaziantep” başlıklı haberde şahsıma yönelik iftira nitelikli bir haber yapıldığı için bu açıklamanın yapılması gerekliliği hasıl olmuştur.
✅Öncelikle bahsedilen firma rektörlük…

— Prof. Dr. Ali GÜR (@profaligur) December 22, 2025

Not: Gerçekler, yalnızca resmi belge incelemeleri ve olası soruşturmaların tamamlanmasıyla netleşebilecek gibi görünüyor. Çünkü Resmi Belgeler Yalan Söylemez...