Gaziantepli Şehitten Yürek Yakan 'SON' Mektup! Daha 26 Yaşındaydı...

Mehmet Pamuk, Gaziantepli 26 yaşındaki Şehit Uzman Onbaşı E.K.'nın geride bıraktığı son mektubun önemini vurgulayarak başlayan Pamuk, şu ifadeleri kullandı:
“26 yaşında bir vatan evladının geride bıraktığı bu mektup, sıradan bir bireysel dram değil; devletle millet arasındaki bağın nerede zayıfladığını gösteren ağır bir vicdan kaydıdır.”

Pamuk, mektupta geçen cümlelerin bir öfke patlamasından ziyade “adalet arayışı” olduğunu belirtti. Eleştirilerini daha da derinleştirerek şu sözleri kaydetti:
“Eğer bir genç ‘kirlenmiş, puslanmış, çivisi çıkmış; torpilin döndüğü, adaletin yıprandığı bir düzen’den söz ediyorsa, burada sorgulanması gereken kişi değil, sistemin kendisidir. Bu satırlarda isyan yoktur; onur vardır, haysiyet vardır, adalet talebi vardır.”

Açıklamanın devamında Pamuk, şehidin mektubunda ortaya koyduğu duruşa dikkat çekti:
“İki günlük menfaat uğruna boyun eğmeyi reddeden bir duruş görüyoruz. Genç yaşında hayata değil, adaletsizliğe itiraz eden bir bilinç görüyoruz. Bu, sıradan bir serzeniş değil; devletine inanan ama düzene kırılan bir evladın sessiz haykırışıdır.”

Pamuk, şehidin “Beden bir araçtır, ruh ebedidir” sözünün üzerinde özellikle durarak bu ifadeyi bir asker sözünden öte “ahlaki bir duruş” olarak değerlendirdi.
“Böyle bir gençten sonra sadece taziye cümleleri kurmak yetmez. Samimi bir muhasebe yapmak zorundayız.” dedi.

Yaşananların münferit olarak değerlendirilemeyeceğini vurgulayan Pamuk, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:
“Bu ülke evlatlarını kaybetmemeli… Ama asıl önemlisi, evlatlarını bu duygulara sürükleyen düzeni kaybetmelidir. Liyakat aşındığında, kurumların içi boşaltıldığında, adalet yara aldığında bedeli en önce en temiz yürekler öder.”

Pamuk, açıklamasını duygusal bir mesajla sonlandırdı:
“Şehidimize Allah’tan rahmet, ailesine ve milletimize sabır diliyorum. Onun geride bıraktığı satırlar görmezden gelinmemelidir. Saygıyla, rahmetle… Ve ders alarak.”

İŞTE ŞEHİDİMİZİN DEFİN ANLARI

Bu açıklama, Gaziantep kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve şehidin mektubunun sadece bir veda değil, aynı zamanda geniş kesimlerde vicdani bir sorgulama başlattığı yorumlarına neden oldu.