Gaziantep ve Çevresi İçin Kritik Deprem Uyarısı

Üşümezsoy, İstanbul’da beklenen 7’nin üzerindeki büyük depremin bilimsel gerçeklerle bağdaşmadığını belirterek, asıl riskli bölgelerin Marmara Denizi’nin güneyindeki fay hatlarında olduğunu açıkladı. Ayrıca Gaziantep ve çevresinin de içinde bulunduğu bölgelere yönelik risk değerlendirmelerine dikkat çekti.

İstanbul’a Dair Bilinen Riskler Yeniden Tartışmaya Açıldı

23 Nisan’da Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem öncesinde yaptığı tahminle dikkat çeken Prof. Dr. Üşümezsoy, kamuoyunda sıkça dile getirilen “İstanbul’da büyük deprem kaçınılmaz” söyleminin bilimsel temelden yoksun olduğunu vurguladı. Özellikle Adalar Fayı’nın tehlike yaratacağı yönündeki iddialara karşı çıkarak, Marmara’nın güneyindeki Kumburgaz fay segmentinin daha önemli bir risk taşıdığını aktardı.

Kumburgaz Segmenti ve Depremin Sınırları

Üşümezsoy, Kumburgaz Çukuru içindeki fayın üretebileceği maksimum depremin büyüklüğünün 6.5 olduğunu belirtti. Bu segmentin derinliğinin 10 km ile sınırlı olması, büyük ve yıkıcı bir deprem üretme ihtimalini azaltıyor. 23 Nisan’daki 6.2 büyüklüğündeki depremin bu teoriyi desteklediğine dikkat çekti.

Marmara Denizi’nin Güneyindeki Tehditler

Uzman, Marmara Denizi’nin güneyinde bulunan Bozburun ve Sarıköy faylarının ise halen ciddi risk oluşturduğunu kaydetti. 1999 Gölcük depreminden sonra bu fay hatlarında stres birikimi devam ederken, kırılmaların henüz gerçekleşmediğini söyledi. Bu nedenle uzmanlar bu fayların takibinin önemine işaret ediyor.

Tekirdağ ve Saros Körfezi Bölgesi Risk Değerlendirmesi

Tekirdağ açıkları ve Saros Körfezi’nin ise geçmişte yaşanan büyük depremler nedeniyle stresini önemli ölçüde boşalttığını ifade eden Üşümezsoy, bu bölgedeki deprem riskinin görece azaldığını belirtti. Bu açıklama, bölgeyle ilgili mevcut risk algısına karşı yeni bir perspektif sundu.

Gaziantep ve Yakın Çevresi İçin Önemli Mesaj

Gaziantep ve çevresinde deprem riski ile ilgili olarak da jeolojik yapı ve fay hatları göz önüne alınarak gerekli önlemlerin alınması gerektiği vurgulandı. Bölgenin jeotektonik durumu dikkate alındığında, Türkiye’nin deprem riski yüksek şehirleri arasında yer aldığı hatırlatıldı.