Aşkın Yasını Doğada Tutmak: Kalbi Kırıkların Yeni Mabedi Ulukaya Şelalesi

Bayramlarda dahi binlerce kişinin akın ettiği bu doğa harikası, artık sadece manzarasıyla değil, taşıdığı efsaneyle de yüreklere dokunuyor: Ulukaya Şelalesi.

Efsanenin İzinde: Eros’un Gözyaşlarıyla Beslenen Şelale

Ulukaya Kanyonu içinde yer alan ve 25 metreden dökülen Ulukaya Şelalesi, sadece doğa severlerin değil, aynı zamanda aşk yarası taşıyanların da ilgisini çekiyor. Efsaneye göre; aşk tanrısı Eros’un karşılıksız aşk yaşayan sevgilisi Selamnos, bu acıya dayanamayarak canına kıyar. Eros ise onun bedenini şelaleye dönüştürür. Rivayet odur ki, bu şelalenin suyuyla yüzünü yıkayan, içen ya da mendilini ıslatan herkes, aşk acısından arınır.

Doğayla Sarılmak: Beyaza Bürünmüş Bir Cennet

Nisan ayında yağan karla bembeyaz bir örtüye bürünen Ulukaya vadisi ve şelalesi, adeta görsel bir şölen sunuyor. Havadan çekilen dron görüntüleri sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Sessizliğiyle huzur veren bölge, özellikle bahar aylarında ruhsal bir yenilenme arayan ziyaretçileri ağırlıyor.

Macera ve Huzurun Buluştuğu Yer

Şelale, Ulus ilçe merkezine 17 kilometre uzaklıkta, 10 metre genişliğindeki bir kaya oyuntusundan çıkarak 25 metreden aşağıya dökülüyor. 4 kilometre uzunluğundaki kanyonsa, doğa yürüyüşü ve fotoğraf tutkunlarına benzersiz bir parkur sunuyor.

Koruma Altındaki Güzellik

2019’da doğal sit alanı ilan edilen bölge, 2020 yılında Cumhurbaşkanlığı kararıyla “Kesin Korunacak Hassas Alan” statüsüne kavuştu. Bu sayede doğallığı korunan Ulukaya, hem yerli hem yabancı turistlerin gözdesi olmayı sürdürüyor.

Yarım Milyonu Aştı: Her Mevsim Ziyaretçi Akını

Bugüne dek yaklaşık 500 bin kişinin ziyaret ettiği şelale, aşk acısıyla baş etmeye çalışanlardan doğayla bütünleşmek isteyenlere kadar herkesin iç huzur bulduğu bir nokta haline geldi. Özellikle bahar ve yaz aylarında yaşanan yoğunluk, bölgenin turistik değerini de artırıyor.

Kalbinizi onarmak, geçmişi suya bırakmak istiyorsanız, Ulukaya Şelalesi size doğanın en sessiz tesellisini sunuyor.