İmza Hastalıkta Alınmış; Film Yalan Çıktı! Garip Bülbül Neşet Ertaş Filminin Davası Sürüyor… Ertaş Ailesi Bir Açıklama Daha Yaptı
14
2012 yılında hayata gözlerini yuman Bozkırın Tezenesi olarak bilinen ünlü sanatçı Neşet Ertaş, şimdilerde hayatını anlatması beklenen film ‘Garip Bülbül Neşet Ertaş’ yapımı ile gündemlerden düşmez oldu. Filmin kendilerinden habersiz yapılması ve babalarının vasiyetine aykırı olması gerekçesiyle filmin çekimini istemeyen Neşet Ertaş’ın çocukları filmin yapımcısı Mustafa Uslu’ya üç ayrı dava açmıştı. O davaya ilişkin bir açıklama bugün geldi.
Yasal sürecin devam ettiği Neşet Ertaş’ın çocukları ile Mustafa Uslu arasındaki davada filmin Neşet Ertaş’ın hayatını konu alan kitaptan uyarlandığı öne sürülmüş, ancak Ertaş ailesinin avukatı senaryo ile uyumlu olmayan sahnelerin fragmanda yer alması nedeniyle mahkemeye itirazda bulunmuştu. 8 Aralık 2022 tarihinde duruşması görülecek olan dava öncesinde Ertaş ailesinin avukatı Uğur Çapkın, kamuoyunu bilgilendirdi.
Foto Haber ve Resimleri Görmek İçin Diğer Sayfaya Geçiniz...
24
Yasal sürecin devam ettiği Neşet Ertaş’ın çocukları ile Mustafa Uslu arasındaki davada filmin Neşet Ertaş’ın hayatını konu alan kitaptan uyarlandığı öne sürülmüş, ancak Ertaş ailesinin avukatı senaryo ile uyumlu olmayan sahnelerin fragmanda yer alması nedeniyle mahkemeye itirazda bulunmuştu. 8 Aralık 2022 tarihinde duruşması görülecek olan dava öncesinde Ertaş ailesinin avukatı Uğur Çapkın, kamuoyunu bilgilendirdi.
Foto Haber ve Resimleri Görmek İçin Diğer Sayfaya Geçiniz...
34
Neşet Ertaş’ın kendi hakkındaki filme ilişkin imzaladığı hiçbir belgenin olmadığını yeni duruşma öncesinde kamuoyu ile paylaşan Avukat Çapkın, “Erol Parlak bir şekilde Neşet Ertaş'ın yanına giderek 'ben sizin eserlerinizi notaya almak istiyorum' diyor, Neşet Ertaş'ta Erol Parlak'ı notis olarak görüyor, Ertaş'ta bunun üzerine, 'Ben yaşlandım, benim eserlerimi benim gibi çalacak ve söyleyecek birileri olsun isterim, bunu yaparsan hoş olur' diyor.
Toplamda 34 tane eserin notaya yazılması 5 yıl geçmesine rağmen bitmiyor ve hatta Neşet Ertaş'ta notaların bitmemesi ile ilgili aile üyelerine yakınıyor. Fakat ne hikmetse Neşet Ertaş'ın vefatının ardından hem nota bitiyor hem de kitaba hayatı da ekleniyor. Neşet Ertaş'ın evine gidilerek iki tane imza alıyor. Neşet Ertaş'ın bütün eserleri kitapları çıktı alınmış, bu eserleri 25 yıl boyunca Erol Parlak hiçbir telif ödemeden kullanıyor. Bu iznin maddi karşılığı boğazdaki yalıdan daha fazla, Nota ile alınan imza iki cilt çıkarılıyor. Bu muvafakatların içinde dahi filme izin veren bir madde yok” ifadelerini kullandı.
Açıklamalarına kitap için alınan onay ile ilgili olarak devam eden Çapkın, “3 Eylül'de bu muvafakatler alınırken Neşet Ertaş sandalyesinde oturamayacak durumda. Son günlerine ait bazı fotoğraflara ulaştık. 4. Evre kanser hastası olan Ertaş, son günlerinde kendisine uygulanan tedaviden sonra zayıflamış, hastalığı kalça boyun ve göğsüne sirayet etmiş.
Ayakta zor yürüyen ağrı kesici bant kullanan 74 yaşındaki kanser hastası Ertaş'tan muvafakat alınıyor. Ayın 6'sında Neşet Ertaş tedavi yapılamadığı için 'gideyim de İzmir'deki evimde vefat edeyim' olaydan 4 gün sonra kaldırıldığı hastanede vefat ediyor” diye konuştu
Foto Haber ve Resimleri Görmek İçin Diğer Sayfaya Geçiniz...
44
Sürecin devam ettiği yargılamaya ilişkin açıklamalarda bulunan Ertaş ailesinin avukatı Çapkın, senaryo ile filmin uyuşmadığını; “Yapımcının dediğine bakılırsa Neşet Ertaş'ın hayatı anlatılıyor ama gerçek Neşet Ertaş mı anlatılıyor yoksa onların hayalindeki Neşet Ertaş mı anlatılıyor onu bilemiyoruz. Mahkeme süre vererek senaryoyu defalarca istemesine rağmen yapımcı senaryoyu maalesef ibraz etmedi.
Film bittiği halde, filmin fragmanları yayınlandığı halde mahkemeye senaryonun ibraz edilememesi bir şeylerin gizlendiğini ortaya koyuyor. Biz sadece fragmanlara baktığımızda dahi Neşet Ertaş'ın hayatında olmayan yaşanmamış olayların anlatıldığını görüyoruz” sözleriyle açıkladı. Öte yandan Çapkın, filmin Neşet Ertaş’ın hayatıyla uyumlu olmadığını da şu örnekler ile kamuoyuna aktardı:
“Yapımcı Mustafa Uslu ve Erol Parlak yerel bir kanalda yaptıkları konuşmada filmin kitabın yüzde 99 aynısı olduğunu iddia etmişlerdi, hatta bunlar kayıtlarda var, fakat kitapta olmayan sahnelerin fragmanda olduğunu açıkça görüyoruz. Örneğin Neşet Ertaş'ın bağlama çalarken düştüğü gibi bir sahne yok. Neşet Ertaş'ın hayatında böyle bir şey olmamış, uydurulmuş bir sahne, Neşet Ertaş katıldığı birçok programda hastalığını anlatırken 'bir anda elim mızrabı hissetmez oldu' gibi bir şey söylüyor yoksa kalabalığın içinde sahneye yuvarlandı gibi bir şey yok.
Kitapta da öyle bir şey yok. Bunun dışından Mehmet Ali Altın, Neşet Ertaş'ın çocuklarının elinden tutup Almanya'ya götürmüş gibi bir sahne görüyoruz, müvekkillerim ile görüştüğümde bana 'biz Mehmet Ali Altın'ı hiç hayatımızda görmedik ki' diyorlar. Kaldı ki zaten Neşet Ertaş'ın eserlerinde de konuşmalara baktığınızda da Almanya'ya kendisi gittikten sonra önce büyük kızı Döne'yi yanına alıp imkân buldukça daha sonra Hüseyin ve Canan'ı ayrı ayrı zamanlarda yanına aldığını görüyoruz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.