İsmail Ege Şaşmaz, Konuştu! Barış Akarsu’nun Hayranları Şaştı Kaldı! Meğer Neler Yaşamış Neler… İşte Barış Akarsu’nun Hayatı
14
Son zamanlarda ciddi anlamda ilgi görmeye başlamış olan biyografik filmlerin her geçen gün arttığı sinema sektöründe bir yeni yapım da geçtiğimiz cuma vizyona girdi. 2007 yılında geçirdiği trafik kazası ile hayatını kaybeden ünlü müzisyen Barış Akarsu’nun yaşamını konu alan ‘Barış Akarsu Merhaba’ filmi, seyirci ile buluşmaya başladı. Filmin yankıları sürerken; filmde Barış Akarsu’yu canlandıran ünlü oyuncu İsmail Ege Şaşmaz, rolü ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
İsmail Ege Şaşmaz’ın Barış Akarsu’yu canlandırdığı filmde; Almila Ada, Hüseyin Avni Danyal, Ebru Nil Aydın, Şafak Pekdemir, Metin Coşkun, Burak Satıbol ve Aslıhan Kapanşahin gibi birbirinden iddialı isimler yer aldı. Yeni yeni seyirci ile buluşmaya başlamış olan filmini anlatan İsmail Ege Şaşmaz, HaberTürk’e verdiği röportajda Barış Akarsu ile ilgili konuştu.
Foto Haber ve Resimleri Görmek İçin Diğer Sayfaya Geçiniz...
24
HaberTürk’e verdiği röportajda, kendisine yöneltilen ‘Barış Akarsu hakkında neler hissediyorsun?’ sorusuna samimiyetiyle yanıt veren İsmail Ege Şaşmaz, “Barış’ı ucundan yakalayabildim. Kendisini gerçek anlamda seviyordum. Bütün şarkılarını da ezbere biliyordum. Hatta senaryo geldiğinde kendi kendime “Bu şarkıyı biliyorum, bunu da biliyorum. Oh, çok güzel” dedim. Bir yandan da korkuyordum.
Çünkü sonuçta şarkı da söyleyecektim. Ne var ki adım gibi bildiğim şarkılarla çalışmak daha rahat oldu” ifadelerini kullandı. Ardından ‘Gerçek karakterleri canlandırmanın kurgu karakterleri canlandırmaktan daha zor olduğu söylenir. Bunun nedeni de hayatı konu edilen kişiye, ailelerine ve hayranlarına karşı duyulan ağır sorumluluk olarak açıklanır. Öyle midir?’ sorusunu da samimiyetle yanıtlayan İsmail Ege Şaşmaz, şu cevabı verdi:
Foto Haber ve Resimleri Görmek İçin Diğer Sayfaya Geçiniz...
34
“ Çok doğru... Çünkü kurgu senaryolarda bütün karakterler hayal ürünüdür. Senarist ne yazdıysa onu canlandırıyoruz ama burada Barış Akarsu gibi halka mâl olmuş, insanların sevdiği, birçok hayranı olan birinden söz ediyoruz. Onun vefatında her evde üzülen insanlar oldu. O yüzden her yaptığıma dikkat etmem gerekiyordu. Çalışma sürecimde, insanlara kusursuz ve en iyi şekilde yansıtabilmek için Barış’ın göz kırpmasından dil hareketine kadar bütün özelliklerine çok çalıştım.”
Foto Haber ve Resimleri Görmek İçin Diğer Sayfaya Geçiniz...
44
Verdiği röportajda Barış Akarsu’nun ailesi ile arasındaki bağa da değinen İsmail Ege Şaşmaz, “Şöyle oldu; biz anlaştık, el sıkıştık sonra da başlayacaktık. İlk olarak Barış’ın babası Selahattin amcayla telefon görüşmesi yaptık. Sağ olsun bana oğlu gibi davrandı. Zaten ben de kendisini babam gibi görüyorum. Çok tatlı, çok iyi, çok temiz kalpli biri. Evlat acısı yaşamak çok zor bir şey… Keza Barış’ın kız kardeşi Nesrin abla da aynı şekilde kardeş kaybı yaşadı. Annem de erkek kardeşini kaybetmişti, dayım 20 yaşındaydı. O yüzden bizim ailede o duygu seli aynı şekilde yaşanmıştı. Küçüktüm ama dayımın vefatıyla ailede nasıl bir acı yaşandığını çok iyi hatırlıyorum. Dedemden de o duygunun nasıl olduğunu iyi biliyorum. Dayıma çok benzediğim için dedem de beni “Oğlum” diye severdi. Konumuza dönecek olursak, Selahattin amcayla, Nesrin ablayla sürekli konuşmaya başladık. Nesrin abla; bana Barış’ın bütün videolarını, ses kayıtlarını, konserde yaptıklarını ve aile içinde çekilen videolarını gönderdi. Role o şekilde çalıştım. Sonra çekimler başlamadan Amasra’ya gittim. Bana çok yardımcı oldular” diye konuştu.
Barış Akarsu’nun hayatında kendisini en çok etkileyen konuya ilişkin de açıklama gerçekleştiren İsmail Ege Şaşmaz, “Sevgisi… İnsanlara olan koşulsuz sevgisi ve barışçıl yanı. Adını gerçekten çok iyi taşıyan biriymiş. Ayrıca çok yardımsevermiş. Aileyle olan ilişkisi zaten hep iç içe ve ailesi ona her zaman destek olmuş, öyle de devam etmiş ama alâmeti farikası şurada; insanlara karşı koşulsuz bir yardım var. Örneğin, bir kafede oturuyormuş, bir garsonu görüyor ve çocuğun canı sıkkın, ‘Neyin var?’ diyor. Çocuk da ‘Okul parasını ödeyemedim’ diyor. ‘Tamam kardeşim’ diyor ve gidiyor. İki gün sonra çocuğa bir zarf geliyor. İçinde okulun parası var... Sonra o para yatmaya devam ediyor. Lösemili bir kız çocuğu var. O kız konserine geliyor, onu konserde görüyor, gidiyor arkadaş oluyor. Ondan sonra onu ziyaret ediyor, bütün bakım masraflarını karşılıyor. Bunların hepsi gerçek. Bunun gibi birçok yardımı var. Gerçekten çok temiz kalpli ve yardımsever bir insanmış. Parayla ilişkisi yokmuş. Ününü de insanlara yardım etmek için kullanmış” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.