Özellikle Ramazan Bayramı’nın ilk gününde Gaziantep sofralarının baş tacı olan yuvalama, ailelerin bir araya gelip birlikte hazırladığı ve büyük özenle pişirdiği bir lezzet.
Yuvalama, yerel halk arasında “yuvarlama” olarak da biliniyor ve Gaziantep’in UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı’na katılmasında önemli bir gastronomi unsuru olarak kabul ediliyor. Yapımı sabır ve ustalık isteyen bu yemek, küçük bezelye büyüklüğündeki köftelerin, kemikli et, nohut ve süzme yoğurtla birleşmesiyle ortaya çıkan özel bir tat sunuyor.
Gaziantep’te yuvalama geleneği özellikle Ramazan Bayramı’nın ilk sabahında yaşatılıyor. Bayram sabahı kahvaltıda, aile büyükleriyle birlikte hazırlanan bu yemek, bayramın ilk lokmalarını oluşturuyor. Bu yönüyle yuvalama, sadece bir yiyecek değil, aynı zamanda bayram kültürünün ve aile bağlarının güçlendiği özel bir ritüel olarak görülüyor.
Yuvalamanın yapımında kullanılan malzemelerin kalitesi büyük önem taşıyor. Toklu veya şişek etinden elde edilen yağsız kıyma, birinci veya ikinci sınıf pilavlık pirinç, taze kuru soğan, ekşimemiş süzme yoğurt, sağlam nohut ve sadeyağ veya zeytinyağı gibi malzemeler titizlikle seçiliyor. Ayrıca yoğurtlu karışım, un ve yumurta ile pişirilerek yemeğe özgün bir kıvam ve lezzet katılıyor. Üzerine gezdirilen naneli yağ, yuvalamanın aromasını tamamlıyor.
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’nün koordinasyonunda oluşturulan denetim kurulu, yuvalama yapım sürecini ve kullanılan malzemeleri düzenli olarak denetliyor. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ile Esnaf ve Sanatkarlar Odası temsilcilerinden oluşan bu üç kişilik kurul, hem yıllık hem de şikayet üzerine denetimler gerçekleştirerek yemeğin özgünlüğünü ve kalitesini garanti altına alıyor. Uygunsuzluk tespit edilen üreticilere karşı yasal işlemler uygulanıyor.
Bu titiz denetim süreci sayesinde Gaziantep yuvalaması, kültürel miras olarak korunuyor ve gelecek nesillere aynı kalitede aktarılması sağlanıyor. Bayramların vazgeçilmezi olan bu özel yemek, Gaziantep’in gastronomi kimliğinin simgelerinden biri olmaya devam ediyor.