Yüzlerce yıllık tarihi ve çok kültürlü yapısıyla Gaziantep mutfağı, yalnızca Türkiye’de değil dünya çapında da gastronomi alanında önemli bir merkez olarak kabul ediliyor.
Şehrin coğrafi konumu, İpek Yolu üzerinde bulunması ve farklı etnik toplulukların kültürel etkileşimi sayesinde zenginleşen mutfağı, Akdeniz ile karasal iklimin sunduğu verimli toprakların da desteğiyle çeşitleniyor. Gaziantep mutfağında kebaplardan tatlılara, çorbalardan tencere yemeklerine kadar 475’ten fazla yemek çeşidi bulunuyor.
Türkiye’de en fazla coğrafi işaretli ürüne sahip olan Gaziantep, 100’den fazla tescilli lezzetiyle lider konumda. Antep baklavası, Türkiye’den Avrupa Birliği tarafından tescil edilen ilk ürün olarak öne çıkarken, Antep fıstığı, beyran, yuvarlama, firik pilavı, lahmacun, katmer, zahter çayı, dolangel tatlısı ve menengiç kahvesi gibi birçok yerel ürün de coğrafi işaretlerle korunuyor.
Gaziantep, UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı kapsamında, geleneksel tariflerin yanı sıra kültürel sürekliliği sağlamak amacıyla çeşitli projeler hayata geçiriyor. İlçelerdeki Mutfaklar Projesi, Engelsiz Atölye, Uluslararası Gastronomi Festivalleri ve Antep Fıstığı Kültür Sanat Festivali gibi etkinliklerle şehrin gastronomi mirası yerelden evrensele taşınıyor.
Yiyecek ve içecek sektörü, Gaziantep ekonomisinde önemli bir yer tutarken, baharat, tahıl, kuru meyve ve et ürünleri üzerine kurulu mutfak kültürü kenti gastronomik bir destinasyon haline getiriyor. Bu durum, aynı zamanda farklı kültürler arasında diyalog ve sosyal uyumu destekliyor.
Gaziantep, hem yerel hem de uluslararası alanda gastronomi alanındaki öncülüğünü sürdürüyor ve Türkiye’nin gurur kaynaklarından biri olmaya devam ediyor.