Geçmedi aslında, hiç de geçmeyecek ama 4. Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü... Biz kutlarken cömerdiz ama korurken cimriyiz. Etrafımızda yaşayan bunca masum canlı ile aramız nasıldır. Bence insanlar kötü ve iki yüzlü, her zaman olduğu gibi, iyi bir hayvansever olarak, hayvan sevmeyenler tarafında çok incitici durumlar yaşadım. Hala da yaşıyorum, ama olsun onlar var ya güzel ve sevimli dostlarım onların dostluğu ve sevgisi hiç bir şeyle ölçülemez.İnsanları tanıdıkça, gerçek sevgi ve vefayı hayvanlarda daha çok buluyor insan, kızmayın ama durum aynen bu! Bu sanırım tek bana ait bir düşünce değil hemen hemen çoğu hayvansevere ait bir düşünce... İnsanlar menfaatçi, insanlar iki yüzlü, insanlar kötü...Hiç mi iyi insan yok... Var, o da hayvan severler. Bu kadar keskin bir bakış açısı olur mu? Oluyor valla...Nasıl olmaz, küçücük kedi yavrularını zehirleyenleri mi görmedi bu yürek, ayakkabısı ile vuranları mı neler görmedi ki?İnsanın insanlardan kaçışıdır hayvan sevgisi. Sevgili Aziz Nesin öyle demiş... İnsanlardan kaçtıkça huzuru hayvanların yanın da buluyor insan.Bir milletin büyüklüğü ve ahlaki gelişimi hayvanlara olan davranış biçimi ile değerlendirilir. Bunu da Mahatma Gandhi demiş.Değerli insanlar hayvanlar hakkında bunları söylerken, kalbim acıyor onlara yapılan eziyetlere... Gaziantep'de kendi sokağımız daki sokak kedilerine bakarken, insanların duyarsızlıkları geldi aklıma biran... Göstermelik hayvan sevgilerinden, gerçek sevgiye dönüş vardı sanki, inşallah yanılmıyorumdur.Sabahleyin erkenden evden çıktığımda barınaktan hava alsın diye bırakılan iri köpeklerin parçaladığı kedileri çok gömdüm ben... Yetkli aradım ama bulamamıştım. Olanları anlattığım da bana " Onların doğasında var bu hanımefendi, diye umursamaz bir tavırla cevap verdiklerine tanık oldum..." Oysa onlar kızgınlıklarından ve mutsuzluklarından parçalıyorlardı kedileri... Gücü yeten yetene kuralına uyuyorlardı. Biraz sevgi ve iyi bakım görselerdi, öyle kedi falan parçalamazlardı oysa.Hayvan Severlik adı altında oradan acaba bir şey çıkar da yarar sağlar mıyım diyen de çok insan gördüm. Gerçekte sorun olduğunda gevşek gevşek cevap vermeleri çok duydum.Merak ediyorum, şimdi Gaziantep'de temiz ve hayvanların iyi bakıldığı, korunduğu barınak var mı merak ediyorum...Hayvanat Bahçesinden bahsetmiyorum, hani korunmayan ve sokakta yaşayan hayvanlardan bahsediyorum.
2004 yılında kabul edilen ve halen yürürlükte olan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’na göre hayvanlar can değil mal olarak görülüyor. Yasaya göre göre hayvanlara karşı suç işleyenlere düşük idari para cezaları uygulanıyor.
Öldürüyor, tecavüz ediyor, işkence yapıyorlar sonra tüm insanları çileden çıkartan bir ufacık ceza ile aramıza karışıyorlar... Yeter artık, çıkartın şu yasları, hayvanların yaşamını zorlaştıran ve kötülük edenleri cezalandırın, cezalandırın ki bir daha ki sefere insanlara aynı şeyi yapmasın. Hiç bir canlıya yapmasın...Merhamet görenin de gösterenin de kalbini ısıtır... Bu dünyayı merhametsiz bırakmayalım.