" GAZİANTEP TARİH YAZAN KENTTİR..."

Gaziantep'in Kurtuluşu... Gerçek bir efsane, nereden bakarsanız bakın; bir uyanış, bir diriliş, bir gurur savaşı, bir izzeti nefis kalkışması, bir özüne saygının başkaldırışı, değerlerini, sahip olduklarını korumanın yürekli cesaretini anlatır. Bildiğin mertlik öyküsü, yiğitliğin dört dörtlük yaşanmışı...

Bir ülkeye, bir millete bağlısınız ama o da can çekişiyor... Arkanızda hiç sahibiniz yok, var ama o da Kurtuluş'un Savaşını veriyor.

Etraf bende ne koparırım derdinde olan, hainler, işbirlikçilerle dolu... Bir halk ellerinde o zamanın en donanımlı silahı ile kendini işgal eden güce karşı savaş veriyor. canını korumak bir yana, çoluğunu, çocuğunu, namusunu, malını korumak istiyor...

Çünkü savaş bir talandır, aynı zamanda... Talana uğrarsınız, hukuk mu o da ne? Adalet mi ara ki bulasın... İş düşmanın vicdanına ve merhametine kalıyor. Her türlü kişilik hakkın ayaklar altında... Ah Fransızlar, siz dünya'ya soykırım masalları anlatırken, keşke bir de bizim " Antep'de ne işimiz vardı " deseniz, bir dönüp kendinize... Keşke o gelişmişliğinizin arkasına sığınarak, her türlü köle sömürge anlayışınızı bir de kendi üzeriniz de test etseniz; sanmam ki bununla yüzleşesiniz... Çünkü çok ağır gelir. Bünyeniz kaldırmaz!

İşin bir de Müslümanlık ve Hiristiyanlık noktası var, o ayrı bir konu... Bambaşka bir boyutu olayın, oraya hiç girmeyelim!

Bizim en büyük sorunumuz dünyaya kendimizi anlatma sorunumuzun olması... Maalesef!

Bir gün twitter'da, Gaziantep'in 25 Aralık Kurtuluş Günü ile ilgili tweet attığımda anlı şanlı yandaş bir gazeteci bana " haydi yaaa daha kurtuluş günleri mi kutlanıyor diye dalga geçen bir yanıt vermişti... O anda ona ne yanıt vereceğimi şaşırmıştım, çünkü insan nasıl bu kadar yaşadığı topraklara, kendine yurt ve vatan sunan insanlara karşı duyarsız olabiliri sorgulamıştım bir an... Oysa ki o kendini kullanan kesimlere karşı gayet de duyarlı idi... Piyonu olduğu ülkenin tarihinin olduğunu unutuyor, çünkü öyle bir işlenmiş ki, hainlikle... Kanaviçe nakışı halt etmiş yanlarında...

Hala böyleleri var etrafımızda... Başkalarına yanak göstermek için, Gaziantep demezler özellikle, Antep de Antep derler... Eeeee Ermeni ve Fransızlar bir yana, gülücük verdikleri kesimlere göre faşist ve ırkçı bile olabilirler...
Onların etnik ve tutsak bölücü anlayışlarını, solculukla süsleme sanatlarına hoş görünme durumları vardır.
Bu biraz da eksiklik duygusu ve nereye ait olduğunu bilememe durumudur...

Gaziantep'i atalarımız kurtarmış... Canlarını siper etmişler, onları büyük bir saygı ve sevgi ile minnetle anıyoruz. Ruhları Şad olsun... 6317 Şehidi olan ve kentin tamamı Gazi olan bir kentin insanı olarak, bu gururu hep yaşayacağım ve benden sonra gelen nesillere de elimden geldiğince aktaracağım...

Tarihini unutan herşeyini unutur... Bizler unutmayacağız! Yenilenlerin tarihini, yenenler yazmıştır... Gaziantep tarih yazmış bir kenttir.