" Hiç bir şey insan için " ölçüsüz eleştiri " veya" aşırı övgü " kadar zararlı olmaz, demiş ünlü düşünür Goethe
Günümüz Türkiye'si denge ve dengesizlik arasında git-gelÂyaşayarak, Türk milletinin sabrını ince ince kanatıyor.
Bu öncelikle siyasette, ekonomide, sosyal ve toplumsal olaylarda, sanatta, sinemada, televizyonda yaşamın her alanında kendini gösteriyor.
Hatta değer yargıları bile kişiye ve konumuna göre değişiyor. Filanca yaparsa süslüÂbir kaç kelime ile geçiştir. Mutlaka önemli bir nedeni vardır. Falanca yaparsa " vur abalıya, vurmayanın canı çıksın, hatta vurmayan eller kırılsın."
İnsan, bir dengeler manzumesidir. Her konuda, her alanda dengede gelişir. Denge de dinamik olarak dönüşür. Yaşam aynen şaşmaz bir denge oyunudur. Uçlara savrulmayıp her yönü keşfeden yoluna devam edebilir. Yatay ve dikey gelişmeÂancak bir orantı içinde olursa birbirlerini tamamlayarak bir yolculuk söz konusu olabilir. Yoksa, aksi bir savrulma olur. Savrulma o anÂkendini belki mutlu eder ama bu sağlıklı bir yolculuk olmaz.Â
Ölçülü bir hayat, kantarı eline almak ile yaşanır. Her zaman kantar doğruyu gösterse de; insan bazen yolunda yalpalayabilir.
Denge, hem insanın iç aleminde, hem de dış aleminde gerçekleştirilir. Uçların iç alemi de dengesizdir. İnsan ne bir melektir. Ne de bir şeytan... İkisini de içinde barındıran bir varlıktır. Önemli olan hangisine yatırım yapıldığıdır. Şeytanlığa yatırım yaparsan çoğunlukla şeytani tarafın kazanır. Melekliğine yatırım yaparsan, o yönün baskın olur. Fakat kendi gibi olan insan dengeli bir insandır. Boğaz köprüsü gibi şaşmaz bir denge tutturur. Dengeli insanlar çoğunlukla özgün insanlardır. Onun için de asla sıradan olmazlar.Â
Dengeli olmak bir zayıflık, bir tavırsızlık değil, en zor tavırdır. İki yönlü, iki tabiatlı insanın , iki yönünün bir potada birleşmesidir. Başkalarının onu çekiştirmesine izin vermemek. Kendi hayatının dizginlerini ele almaktır. İki ucu, aynı ruhta birleştirmektir.Â
Çok sertler kırılır, çok yumuşaklar hep ezilir... Denge bitmeyen mücadeledir.Â
Hiç bir parçasını yakmadan, yıkmadan, öldürmeden, ama tedavi ederek, arındırarak, bir yönünü diğerine makbul görüp seçerek değil, onu da kendine katarak ve tamamlanarak doğru yol öyle bulunur. İşte bu yol dengedir. Diğer bütün tanımlamalar çürüktür. Hiç bir vicdani açıklaması da yoktur.
Şu anda görünür denge oynaklığı; Türkiye'nin her alanında kendini gösteriyor. Bu dengeyi tutturanÂsağlıklı bir Türkiye'nin önünü açacak. Bu dengeyi tutturamayan, ipin ucunu iyice kaçıracak.
Allah dengemizi şaşırtmasın!
Minik bir fıkra;ÂMeşhur bir gezgine sormuşlar:
-Bir insanın akıllı olduğu nasıl anlaşılır?
Cevap ders niteliğindedir:
-Sohbet anında asılsız şeyler anlatın. Eğer bunları dinler ve kabul ederse ahmaktır. Anlattıklarınızı hemen kabullenmeyip doğruluğunu sorgularsa akıllıdır.