Oturdum her zaman ki gibi yazımı yazmaya, yanımda tarçınlı çayım, önümde bilgisayar klavyem... Yazmışımda yazmışım... Okudum, sonra okuyunca bana ağır geldi! Yazdıklarımdan, yazdığım kişiler adına ben utandım. " Boş ver yaaaabu yazıyı gönderemem dedim kendi kendime..."Â
Â
İçinde sevdiğim, değer verdiğim arkadaşlarımın da olduğu partinin yanlış adamlarını, attıkları yanlış adımları yazmak beni de yordu. En iyisi bu yazı, bilgisayarımın sayfalarında saklı dursun dedim sonra... Kim bilir belki birgün yine öfke duyduğum bir gün, yazımı gönderebilirim..."
Â
Anlaşılan yazım bana kalacak... Bir iç döküş gibi olacak, ama bana kalacak!
Â
Bizim, ünlü mü ünlü köşe yazarlarımızdan Ahmet Hakan( Dikkat edin iyi demiyorum, ünlü diyorum) demiş ki?
" Kemal Bey çok iyi bir insan ama siyasetten pek çakmıyor" Böylesi bir teşhis için fazla iyimser bir insan Ahmet Hakan... Bir kere iyiliği de bozdunuz! İyiliğin anlamını da!
İyi bir insan, partisinin böyle paramparça görüntüsüne asla izin vermez ve beceremediği koltukta bu kadar oturmaz. İyi bir insan, başarısızlığını kabullenir ve onunla yüzleşir.
İyi bir insan, başka gizli emellerin, gizli örtüsü olmayı kabul etmez.
İyi bir insan rakiplerini türlü türlü bizans oyunları ile saf dışı bırakmaz. HepsiniÂbırakın; iyi bir insan... "Partisinin yapısını bu kadar bozmaz.
İyilik, insanın emniyet kemeridir. Adam emniyet kemerini çıkartıp atmış, etrafında bulunduğu yerde ne varsa emniyeti bozmuş!
Sadelik, iyilik ve doğruluk olmayan yerde, büyüklük yoktur. Kemal Kılıçdaroğlu büyüklük girdabına tutulmuş, oradan bir türlü çıkamıyor.
ÂÇünkü var oluş nedenini koltuğa bağlıyor...
Küçük bir fıkra;ÂOymak beyi, izci adaylarını karşısına toplamış, onlara izciliğin ilkelerini anlatmaya çalışıyordu:
"Bakın çocuklar," dedi. "Bir izci, her gün, hiç olmazsa bir kez birine yardımcı olmalıdır.
Hastalara, yaşlılara, muhtaçlara... Her sabah okula geldiğiniz zaman size bir gün önce nasıl bir iyilik yaptığınızı soracağım. Tamam mı?"
Ertesi sabah oymak beyi çocukları toplayıp sordu:Â
-Söyleyin bakalım... Dün ne gibi bir iyilik yaptınız?
Bütün çocuklar, hep bir ağızdan:
-Yaşlı bir kadının karşıdan karşıya geçmesine yardım ettik efendim.
Adamcağız şaşırdı: "Hepiniz mi?"Â
-Evet efendim, hepimiz birdenÂ
-Neden?
-Çocuklardan biri cevap verdi:
-Kadın karşıdan karşıya geçmek istemiyordu da, ondan efendim!