” MUTLULUK!”

” MUTLULUK!” ” MUTLULUK!”

Kendi ülkemde en güzel yerlerde oturup yaşayan, en güzel yiyecekleri alıp yiyen ingilizlere imrenmedim değil! Onların Fethiye ekonomisine katkıları bayağı yüksek! Fethiye halkı bu konuda bilinçli ve her şeyin farkında olduğu için onlarla huzur içinde saygı çerçevesinde güzel güzel yaşayıp gidiyorlar. Pazarda üstü bikinili, altı şortlu genç İngiliz bayanı hiç de rahatsız bakış bile olmadan rahatça dolaşabiliyor. Eli bostanlı yaşlı bir İngiliz kadını güvenle dolmuşa binip, gezip tozabiliyor.

Fethiye benim ikinci vatanım diyor, ingiliz komşum! Evinde Atatürk resmi ve Türk bayrağı asılı! Mahalledeki sokak hayvanlarının bakımını bile veterinere yaptırıyorlar. Ayıca çok da nezaketli insanlar.

Keşke bizlerde kendi ülkemizin; Türkiye'nin her yerinin tadını çıkartacak ekonomik güce sahip olsak. O aşamaya gelebilsek, bu mutluluğa tüm halkımız sahip olsa! Tek dileğimiz bu, bu güce kavuşmak. Neden olmasın!

Güzel bir hafta sonu geçirmeniz dileği ile hoşça kalın!

Hepimizin, kendine göre vardır hayalleri! Hani gelecek, hayallerinin peşini bırakmayanlarındır derler.ÂHayal bu yaaaa, benim de hep ezelden beri hayalim, kent konforunda bir köy hayatı yaşamaktı! Hele de bu içinde deniz olan bir yerse, değmeyin bacınızın keyfine misali! Düşünseniz yediğiniz, içtiğiniz doğal, hava temiz, trafik karmaşası yok, büyük beton yığınları yok. Gürültü kirliliği yok. Araba denizleri yok etrafınızda! Bu hayale, bir nebze de olsa erişebildim. İçinde kent konforu da olacak, sineması, AVM, sağlık hizmeti, gezi alanları keyifli bir yaşam için yeter artar bile!

Allah kısmet ederse uzunca bir süre de böyle yaşamak isterim. Bazen yaşadığınız küçük bir olay, büyük bir gerçeği göz önüne serer. Fazla söze gerek kalmadan anlatır size her şeyi!

Fethiye cennet turizm bölgelerimizden birisi!Dağın, denizin ve müthiş doğanın muhteşem üçlüsü gibi ancak yaşayanların anlayabileceği bir güzel yöremiz, zaten Muğla'nın hangi yöresine adım atsan, orası seni senden alıp götürüyor.

İngilizler akıllı insanlar, burayı yıllar önce keşfetmiş ve çoğunlukla mülk sahibi olmuşlar. Fethiye'nin hızlı büyümesine biraz da vesile olmuşlar. Yani alanın razı, satanın razı olduğu bambaşka bir yere dönüşmüş! Burada çok mutlular, hatta ekonomik şartlar buranın gerçek sahiplerini sanki onların gibi yapmış!

Fethiye'nin birbirinden lezzetli balıklarının satıldığı meşhur balık halindeyim, balık alacağım, balık çeşitlerine bakıyorum! Bilirsiniz işte, ıstakoz, karides, kalamar, levrek, çipura, barbunya denizlerin pahalı ürünleri! Genelde gariban sofralarında pek görünmez! Fiyatları biraz yüksektir haliyle! Balık tezgahlarına bir aile yaklaşır, hamsi ve istavrit alırlar, balıkların temizlenmesini beklerken, yanlarında neşe içinde bir grup ingiliz aileler gelir. Büyük bir mutlulukla en güzel balıklardan ve deniz ürünlerinden seçmeye başlarlar. Balıkçı o anda balıkların temizlenmesini bekleyen aileye, biraz da ukalaca " siz hele biraz öteye gidin, müşterinin önünü açın " der.

Kenara çekilen ailenin durduğu alanı iyice kaplayan, sağlıklı ve gürbüz İngiliz konuklarımız neredeyse orada balıkçıya hatırı sayılır bir binlik bırakırlar ve oturup yemek için, restoranlarına geçerler. Tabi aynı binlikten bir kaç tanede oraya bırakacaktır. Sıra bana gelmiştir. Ben de temkinli yaklaşarak, deminki davranışını doğru bulmadığımı söyledim, " Abla yapma beeee, ne yapalım para onlarda, biz de burada ekmeğimizin peşindeyiz "

Ona haklı olduğunu, üstelik onların turist olduğunu yaptığının yanlış olmadığını, sadece deminki aileye yaklaşımını can yakıcı bulduğumu söyledim.. Hiç de oralı olmadan işine devam etti.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri