Bu aralar çok yaygın bir bilmece var, çoluk çocuğun hep dilinde olan, hatta " kim milyarları alıp cebine evine kaça kaça gider " yarışması var yaaaa onda bile sorulmuştu... Soru şu; Babamın, annesinin, kızının, kız kardeşinin oğlu benim neyim olur? Cevap şu; Halamın oğlu olur!!! Ya işte maksat beyin fırtınası yaratmak, beyin bu aralar ne fırtınalar görüyor, sanki bu soruya kalmış gibi... Söz bahane, sataşma şahane... Durdum durdum dayanamadım, sayın Celal Doğan'ın DSP'den Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığına geleceğim... Celal Doğan'ı insan olarak sever, sayarım sağ olsun Gaziantep'e de epey hizmetleri olmuştur. Buraya kadar bir şey dediğimiz yok... Yalnız Celal Bey'i biz en son HDP milletvekili olarak görmemişmişiydik... Hatta ne alaka bile demiştik, hepimize siyasi bir cinayet gibi gelmişti... Kusura bakmasın da Celal Doğan'ın belediye başkanlığına adaylığı yukarıdaki bilmeceye döndü! ÂHDP'de olmasına çok anlam bulamadığım Celal Doğan'ın, DSP'de ne işi var onu da anlamadım... Acaba bağımsız aday olacağıma bir partinin çatısı altında aday gözükeyim düşüncesi ise orasını bilemem...
Acaba hem CHP'lilerden oy alırım, hem DSP'lilerden oy alırım, hemde HDP'yi yalar yutar oy alırım mı demiştir. AKP'den küsenler de bana kaçar mı demiştir. Kendince sandık bilmecesi çözmüş; sonucunu hepimiz gibi sandıkta göreceğiz... ÂFikrimi sorarsanız, HDP'ye karşı fikrim ve zikrim meydan da... Bence benim gibi düşünen çok Gaziantepli vardır. Bu işin o kadar da kolay olacağını sanmıyorum. HDP'liler zaten Gaziantep'in hiç bir değerine saygı göstermeyen insanlar, adamlar ağzına Gazi adını almayı bile zül sayıyor kendilerine... Hem gelmiş yerleşmiş, para kazanıp, sokalarında geziyor, tozuyor, tozu dumana katıp ahkam kesiyor... Hem de yaptıkları ile çelişen davranışları ile Gaziantep'de kendine alan yaratmaya çalışıyor. ÂKusura bakmayın onları samimi bulmuyorum; sürekli bir iç hesapları, bir de dış hesapları var. "ÂKalbi ve sözü bir olmayan kimsenin, yüz dili bile olsa o yine dilsiz sayılır" demiş Mevlana ne güzel demiş, boşa dememiş!!! İsraf etmesek yaşamı, zamanı, sevgiyi, saygıyı! Ve en çok da iyi niyeti... Gaziantep'in iyi niyetine herkes saygı göstermek zorunda! Bu görüntü beni açmadı niye yalan söyleyeyim... Sizleri açtı ise onu bilemem! Gaziantep olarak; İyi niyetimizi kullanan insanlara arada kötü tarafımızı da göstermek zorundayız; bizi salak yerine koyup; kendilerini de zeki sanmasınlar...  Küçük bir fıkra; İriÂgöğüslü, orta yaşın biraz üzerinde bir hanım otobüste cüzdanının
çalınması üzerine polise başvuruyor.
Polis soruyor:
– Hanfendi, cüzdanınız neredeydi?
– Sütyenimin içindeydi.
– Peki adam elini oraya sokunca neden bir şey demediniz mi?
– Ben ne bileyim adamın kötü niyetli olduğunu..!