" SOYGUN ÇAĞI..."

" SOYGUN ÇAĞI..."

Bütün Türkiye, hatta dünya yeni bir çağı yaşıyor... Soygun Çağı! Herkes çıldırmış gibi yeni çağa uyuma çalışıyor. Sen dürüst olsan ne fayda, bu girdap seni de yutacak. Çünkü çağ " Soygun Çağı!"
Herkes birbirine karşı güvensiz, herkes birbirinden bana ne çıkar beklentisi içinde... Dedik ya çağ işte, öyle bir gelmiş ki yavaş yavaş tüm hücreleri kaplamış... Soygun yapan büyük ülkeler, büyük firmalar, dev bankalar, iletişim şirketleri, gıda şirketleri daha neler neler... Soyan soyana, kıran kıran...
Arada hakkını yemeyelim, iyi üretim yapan ve düzenini oturtmuş, doğru dürüst iş yapan işletmeler yok değil... Onlar bu işlere ne kadar dayanır onu bilemiyorum... Gidişat çok kötü, hiç iyi değil... Bunun sonu nereye varacak, doğrusu çok merak ediyoruz...

Soygun çağının, en tanıdık olanı karşımıza her an çıkanı, gıda soygunu, et yerine ne koyabilirsen onu koy, soya kıyması, at eti, eşek eti, domuz eti, tavuk ciğeri... Gerçek tereyağı ve peyniri neredeyse mumla arayacağız, bas trans yağını, at içine tereyağı esansını, al sana güzelim mis gibi hileli hurdalı tereyağı, yakında kokmuş, bozulmuş ne kadar gıda varsa ona uyan dayanıklı bünyelerimiz olacak... Yoksa da insanlık telef olacak!
Bakın etrafınıza, eski toprak dediğimiz insanların ömrü uzadı, yeni gençlik ise buluttan nem kapan sağlıksız bireylere döndüler... Gençler sorunlu yaşıyor, eski topraklar maşallah yıllara meydan okuyorlar. Sebebi tek nedeni, sağlıksız temel yapı, sağlıksız beslenme...
Yeni nesil işte bunlarla büyüyor... Hileli içecekler, hileli arıcılık ürünleri, hileli şekerler, hileli baharatlar, hileli yağlar, çay ve kahveler, çikolata ve enerji içecekleri... Daha neler neler, biz de hilede rekabet rekor kıracak yakında dünya çapında... Bu bir soygun düzeni değildir de nedir?

Dünya; soygun düzeni üzerine yol alıyor, büyük devletler, az gelişmiş ülkeleri soyuyor. Başka bir deyişle bir ülkenin gücünü kullanarak başka bir ülkenin toprağını işgal etmesi ya da ekonomik, politik, kültürel alanda kendi değerlerini yavaş yavaş empoze etmesine, biz soygun düzeninin ana düşüncesi diyoruz.
Soygun düzenin de soygun yapan ülkeler, soydukları ülkeye bir de masrafını yüklüyor... O ülkeyi soyuyor yaaaa, ben seni soyarken şu kadar da masrafım oldu diye ikinci kere uluslararası hukuka uygunluk göstererek soyuyor da soyuyor. Yani dostlar böyle giderse, topyekûn " Soygun Çağı" insanlığı bitirecek... Az yavaş olun bitmedi daha bitirecek ama biraz daha zamana ihtiyacı var.
Tek bir günah vardır o da soygun! Diğer bütün günahlar hırsızlığın çeşitlemesidir. Bir insan öldürdüğün zaman, bir yaşamı çalmış olursun. Yalan söylediğinde, birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın. Hile yaptığın, birini aldattığın zaman doğruluğu, haklılığı çalmış olursun.
Soygun düzeni, her şeyi elimizden alıyor... İnsanlığımızı, çocukluğumuzu, değerlerimizi her şeyimizi sıra sıra yokluyor... Nereden ne çıkar hesabı yapıp, ona sarıyorlar... Adı üstünde işte soygun çağı... Biz yakalandık bu çağa, yaşıyoruz doya doya...Bizden bebekliğimizi, çocukluğumuzu, gençliğimizi, orta yaşımızı çaldılar... Hala da çalmaya devam ediyorlar...
Soygun çağının, soyulan bireyleri olarak... Sesimiz çıktığında ise, biz soyuyormuş gibi muamele göreceğiz...Bizi soyanlar, sesiz olmamızı, hiç sesimizi çıkartmamızı söylüyorlar...Az sesiz olda rahat rahat soyalım diyorlar...

Haklılar çünkü " Soygun Çağı'nın " gereğini yapıyorlar...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri