Günümüzün en büyük akıllığı; aptal görünüp, akıllı adım atmaktır... Ben yapamam ama yapanlar çok karlı...
İnsanın akıllıca hareket edebilmesi için üç yolu vardır; birincisi, yapacağı şey üzerine düşünmektir ki bu en asil yoldur.
Nedense bunu hiç yapmayız. İkincisi, önceden yapılmış iyi bir şeyi tenkit etmekle olur, bu en kolay yoldur. Çoğunlukla etrafımızdaki insanlar bu kolay yolu seçerler.
Bu acıtır ama sonuçta doğru yolu bulursun. Üçüncüsüne gelince bu en acı yoldur, deneyerek ve uğraşarak bulduğun yoldur....
Düşünme yetisi elinden alınmış insanlar topluluk halinde yaşamaya başladılar... CHP en sonuncu Merkez Yürütme kurulunda yapılan toplantıda, CinnetFistancıoğlu, pardon Canan Kaftancıoğlu'na tepki gösteren vekilleri disipline sevk etmeye karar vermişler. Ne başınızın derdi arkadaş, siz de hiç mi utanma vicdan yok. Bu kadar yanlışta direnmek neden? Ne bulunmaz Bursa kumaşı imiş ki, bu sözler bile arkasında kimlerin olduğunu gayet güzel açıklıyor. Direnmek neden?
İnsan, talihsizlikten ve mutsuzluktan değil, akılsızlıktan korkmalıdır. Bu kadar akılsızlığı yapmak CHP ne kazandırıyor doğrusu çok merak ediyorum. GizlidenFetocularıdestekliyor, gizliden terörle bağlantılı partinin CHP içerisinde cirit atmasına fırsat tanıyor. Türkiye cumhuriyet'inin ne kadar yararına dış politika varsa CHP her şeye muhalif, CHP özüne, kendi benliğine düşmanca yaklaşıyor. Eski din bezirganlığı yapan, İngilizlerle yeni Türkiye cumhuriyetine düşmanlık yapan bilemem kimleri kahraman yapmaya çalışıyor. İçeriği değeri, ne varsa üstünde tepiniyor. Bu kadar aptallığı yaptığına göre, bir umut akıllı adım atacak demektir diyorum.
Böylesi de bir iyi niyetim var hakkında....
****
YÜREĞİ YANAN ANALARIN DİRENİŞİ...
Türkiye'nin şu an çok dillendirilmese de, son günlerdeki en büyük başarısı terörle mücadele de sağlanan başarıdır. Asıl kahramanlara bir destek de Diyarbakır'lı ve Şırnak'lı annelerdir.
HDParacılığı ile dağa götürülen yüzlerce masum küçücük çocukların annesinin yüreği yanmaktadır. Kendi çocukları denizlerde lüks plajlarda, yurt dışı ve yurt içi okullarda sağlıklı mutlu yaşarken, gariban kadınların elinden çocukları ve yeni yetme gençleri alınarak terör örgütüne götürenler karşılarında yürekleri yangın yerine dönmüş anaları buldular.
Çünkü biliyorlar ki çocukları uyuşturucu baronları ileiçiçegeçmiş,emperyalmaşaların oyuncağı olmuş, bir terör örgütünün elinde yok olup gidiyor. Bunu görmek çok büyük akıllılıktır. Annelerin içgüdüsel özellikleri vardır. Doğruyu ve iyiyi kendi çocukları üzerinden çok iyi seçerler. Yaşayarak ve canları, ciğerleri yerinden sökülerek gördüler olanları... Ve buna dur demenin en güzel direnişini yapıyorlar. En onurlusunu, çok büyük saygı duyuyorum onlara... Kalbimiz onlarla beraber.
Çocuklarımıza, gençlerimize dokunmayın...
***
SOSYAL MEDYA YALANLARI...
Sosyal medyayı yoğun olarak kullandığım için artık en ufak bir ayrıntı gözümden kaçmıyor, çoğunlukla bariz bir şekilde sırıtıyor. Öncelikle bir troller yığınına sahibi olmak, sonra yurdun herhangi bir yerinde olan bir olayı ırkçılık sosu dökerek sosyal medyaya aktarmak. Galiba yeni oyunları bu; artık tarz ve tavır değiştirmiş durumdalar. Normal olan olay değil tabi ki, olay da yanlış da...
Herhangi bir ülke de ya da yerde insanlar arasında geçen sıradan tatsız bir durumu, içine ırkçılık ve kışkırtıcılık katarak sosyal medyada servis edip, ne kadar balık varsa oltasına takılan halihazırda bekleyen, böyle bir şeye inanmak isteyen ya da öyle olmasına arzu eden kişiler arasında sosyal medya da sunuma sunmak... Sen gör bak atılan zılgıtları, içlerinden akan nefreti, kusulan gerçek ırkçılığı gör... Bu tuzağa bazen düşen sıradan bir vatandaş da olabiliyor... Dedim ya zılgıtlar, çığlıklar nefret söylemleri art arda akıyor sosyal medyadan...
Bilmem bizim yetkililerin bundan haberi var mı? Varsa ne tür önlemler almayı düşünüyorlar. Ben şimdiye kadar bu konuyu dillendiren yaygın basın köşe yazarını da görmedim... Dilerim bu konun üstüne gidip, sorumluları ortaya çıkartırlar.
Şimdiye kadar demedim ama galiba bize her yönden saldırıyorlar... Şimdiye kadar demedim ama bence hiçbir yol alamazlar. Çünkü battıkça çırpınıyorlar. Tıpkı ağababaları gibi!