Dost olmak mı, dost kalmak mı?..

Dost olmak mı, dost kalmak mı?..

“Eski dostluğu devam ettirmek imandandır.”
Bu hadîs-i şerifi okuduğumda, İslam’ın her konuda olduğu gibi dostluk meselesini de ne kadar ince ve hikmetle ele aldığını bir kez daha idrak ediyorum.
Bir şekilde yollarımızın kesiştiği insanlarla ne kadar dost kalabiliyoruz?
Onları gerçekten tanıyıp, oldukları hâlleriyle ne kadar kabullenebiliyoruz?

Elbette bu da bir nasip meselesi…
Dostluk; sadece birlikte yaşamak değil, yaşatmaya, rızaya dayalı, incelikli ve kadim bir bağdır.
Kırıcı, hatta kıyıcı bir ortamda dostluktan söz edilemez.
Eskiler, tanıştıkları insanları önce imtihan eder; hâllerine, tepkilerine bakar, kalplerindeki yerini ona göre belirlerlerdi.

Bugün ise bunu yapmak neredeyse imkânsız…
Zira kendi menfaati uğruna günde üç yüz altmış kez huy değiştiren bir insanın hangi hâlini sınayabilirsin?
Bilinmelidir ki insanın gerçek ve vefalı tek dostu yalnızca Ulu Allah’tır.
Kulun kalbi O’nun nazargâhıdır; tıpkı Kâbe-i Şerif gibi…
Ancak kalbinde şeytanın köpeklerini; kini, nefreti, şehveti, gazabı ve kibri beslersen,
Cenâb-ı Hakk’ın rahmet ilhamları o kalbe inmez.
Böyle bir eve melekler de girmez.
Ve insan, sonunda samimiyetsiz ve sahte dostlarla baş başa kalır.

Hayırlı kandiller dilerim.
HAYIRLI CUMALAR

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri