Gaziantep, uzun yıllardır Türkiye’nin üretim gücü, ihracat kalesi ve ekonomik direnciyle örnek gösterilen şehirlerin başında geliyordu. Ancak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) son verileri, şehrin artık ciddi bir ekonomik kırılma noktasında olduğunu gösteriyor.
Verilere göre Gaziantep, kişi başına düşen ortalama kredi miktarında Türkiye 3’üncüsü, takibe düşen borçlu sayısında ise 4’üncü sırada yer aldı. Daha da çarpıcı olan, kişi başına düşen takipteki borç miktarının 10 bin 680 TL’ye ulaşması.
Bir zamanlar “borcuna en sadık şehir” unvanıyla bilinen Gaziantep, bugün “borcunu ödeyemeyen iller” arasında üst sıralarda yer alıyor. Bu tablo, sadece rakamların değil, Gaziantep’in ekonomik güven duygusunun da sarsıldığını gösteriyor.
Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi'nde Sessiz Alarm
Gaziantep’in kalbi sayılan Organize Sanayi Bölgesi (OSB), son dönemlerde art arda yaşanan konkordatolar, kapanan işletmeler, işten çıkarmalar ve üretim düşüşü ile gündemde.
Sanayiciler artık “borçsuz bir işletme kalmadı” diyor.
“Gaziantep en fazla kredi kullanan 3. şehir ama artık bu krediler üretime değil, ayakta kalmaya gidiyor.”
Enerji tüketimindeki azalma, kapasite kullanım oranındaki düşüş ve ihracattaki gerileme, Gaziantep’in üretim gücünün yavaş yavaş eridiğini ortaya koyuyor.
Gaziantep’te Tünelin Sonu Görünmüyor: Belirsizlik ve Umutsuzluk Hâkim
Ekonomik darboğaz, sadece sanayiciyi değil, esnafı ve hane halkını da derinden etkiliyor. Gaziantep’te hemen her sektör, “tünelin ucunda ışık yok” diyor.
Belirsizlik, piyasadaki güven ortamını neredeyse tamamen ortadan kaldırmış durumda.
Ancak bu tabloya rağmen, Gaziantep’in tarihsel direnci hatırlatılıyor. Uzmanlar, “Bu şehir, savaşın ortasında bile üretmeyi bilen bir şehir” diyerek yeniden ayağa kalkmanın mümkün olduğunu belirtiyor.
???? Gaziantep’in Çıkış Yolu: Yeniden Üretim, Yeniden Güven, Yeniden Umut
Gaziantep’in ekonomik yeniden doğuşu, yeniden üretime ve yerli sanayinin güçlendirilmesine bağlı. Şehirdeki iş çevreleri, kamu desteğiyle birlikte yeni bir üretim modeli ve finansal nefes arayışında.
Gaziantep’in girişimci ruhu, geçmişte olduğu gibi bugün de en büyük gücü.
“Gaziantep, küllerinden doğmasını bilen bir şehirdir. Yeter ki yeniden inanmaktan vazgeçmesin.”