Ben merhum Arkdaşım Dostum Atilla Gökçek’i çok çok yakından tanıyan ve ona Allah'ın emri Cezaevindeki bu acı ölümü yakıştıramayanlardan sadece birisiyim.
Gökçek, gerçekten çok dürüst ve çok namuslu ilkeleri olan bir insan ve mükemmel bir statik uzmanı İnşallah Mühendisi idi.
Bildiğim kadarıyla Gaziantep’in iyi okullarından biri olan Gaziantep Koleji’nin 1978 mezunu. Daha sonra İnşaat Mühendisliği bölümünü bitirdi. Kendi şehrinde uzun süredir inşaat mühendisliğinde statik işleri yapıyordu. Yani binaların temelden bitimine kadar süreci yakından takip eden çok çok uzman bir kişiydi.
Hatta merhum Atilla Gökçek’le özel anım ise bizim Olay binamız yapılırken, o dönem Mimarlar Odası Başkanı bana statik işleriyle ilgili olarak İnşaat Mühendisi Atilla Gökçek’i tavsiye etti. Kendisinin yanına gittim ve sağ olsun, Kahramanmaraş merkezli depremde yaptığı statiğin ne kadar güçlü ve doğru olduğunu bizim binamızda en ufak bir deprem izi yok yaşayarak gördük. İşini tek kelimeyle iyi yapan biriydi.
Ne olduysa, 6 Şubat depremleri olunca, 35 yıl önce imza attığı bir yerde sanki tek suçluymuş gibi hakkında yargılama kararı verildi. Yargılama sonunda ilk tutuklanan inşaat mühendisleri arasında yer aldı.
Ayrıca dostumuz merhum Muhsin Yazıcıoğlu, televizyonumuza canlı yayınlara gelirdi. Geldiğinde yanında idealist Atilla Gökçek’i de görürdüm. Ne var ki, Yazıcıoğlu’nun vefatı Atilla Gökçek’i derinden üzmüştü.
6 Şubat depremlerinden dolayı haksız yere uzun süre Yozgat Cezaevi’nde bulunan Atilla Gökçek’in hakkını ben dâhil kimse yeterince savunamadı. Onun imza attığı bir işte sonradan kat çıkılmadığını veya kolon tahribatı yapılmadığını kim bilebilir ?
Ben kendisinden Allah katında varsa dostluk hakkımı da milyon kez helal ederek özür diliyorum. Bazıları merhum Atilla Gökçek’i suçlu görse de, bana göre tertemiz yüksek ahlaki değerleri olan bir insandı.
Gaziantep İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Burkay Güçyetmez, gerçekten meslektaşı ve abisi merhum Atilla Gökçek’i savunmak için çok mücadele etti, ancak başarılı olamadı. Bizler de kamuoyu yoluyla destek verdiysek de yeterli olamadı.
6 Şubat depremlerinden sonra birçok inşaat mühendisinin, 40 yıl önce attıkları imzalar başlarına dert oldu. Gaziantep’te birçok binanın statiğinde merhum Atilla Gökçek imzası var. Ödüllendirilmesi gerekirken, malesef yıkılan bir binadan dolayı cezaevinde yattı.
Bu köşeden merhum Atilla Gökçek’in mekânının cennet olmasını diliyor, ailesine sabır ve başsağlığı temennilerimi iletiyorum.
FATMA ŞAHİN GAZİANTEP’İ AVRUPA’YA TAŞIDI
Şimdi birileri başlayacak ve Sayın Fatma Şahin’e yağcılık yaptığımı söyleyecek. Ama kim ne derse desin, Şahin Gaziantep’i bana göre her yerde en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyor.
Çalışan insan elbette hata yapar, hatasız kul da olmaz. Hatasız dost arayan da dostsuz kalır. Elbette Şahin’in de bazı eksikleri olabilir. Ama Gaziantep’e 2014 yılından beri Büyükşehir Belediye Başkanı olarak iyi hizmetler yapmaya çalışıyor. Birçok hizmetiyle de şehri Avrupa’ya ve dünyaya taşıyor.
Bir haftadır Gaziantep, Avrupa Ödülü ile yatıp kalkıyor. Biz de Sayın Fatma Şahin’e, Gaziantep’i Avrupa’ya taşıdığı için teşekkür ediyoruz.
Sayın Şahin Rumkale Su Sporları Yarışmaları’nı geleneksel hale getirdi. Yarışmalarda küçük çaplı bazı yanlışlıkların olduğu söyleniyor. Doğru mu, yanlış mı bilmiyorum ama Sayın Fatma Şahin’in başarısını su sporları yarışmasıyla örtbas edemezsiniz. O yarışmalar, her belediye başkanının başarabileceği bir iş değildir.
Fırat Nehri’nde kim derdi ki su sporları yarışması yapılacak?
Geçmişe bakarak düşünsek, bunu hayal bile edemezdik. Şimdi bazıları, “Su yarışması şöyle olmuş, böyle olmuş” diyerek Sayın Şahin’i yıpratmak için mücadele ediyorlar.
Ben buradan "Sayın Şahin, yoluna devam et. Doğru bildiğin yolda yürü. Avrupa’ya Gaziantep’i taşıdığın, su sporları yarışmasını Fırat’ta gerçekleştirdiğin ve Türkiye’nin en iyi reklam yüzü olmayı sağladığın için teşekkür ediyorum" diyor ve hayırlı haftalar diliyorum.