Gaziantep olarak bizlerin güzel bir sözü vardır.
" Selavat nefese bağlı "
Yani gönül neler ister ama cep ve ekonomi buna izin vermezse elden ne gelir.
Bunu Gaziantep FK'ya bağlayalım.
Bizim takımın maaş bütçesi yapılan transferler ile birlikte aylık 800 bin euro civarında. Bunu 10 ay olarak çarptığınızda sekiz milyon euro yapıyor. Bunun kampı, deplasmanları, iaşe, işci, prim ve benzeri giderleride eklediğinizde bir o kadar da euro çıkıyor.
Yani Gaziantep FK'nın bu sezon ki bütçesi 16 milyon euro.
Bırakın Galatasaray'ın 100 milyon euroluk Osimhen'i veya Fenerbahçe'nin 30 milyon euroluk Nesry bütçelerini.
Bu gün Galatasaray'a Sane transferinin maliyeti 16 milyon euro yani bizim yıllık bütçemiz.
Beşiktaş bile bir Orkun Kökçü'ye 30 milyon euro verecek kadar gözünü karartmış.
Bir Başakşehir Roma'dan özbek santrofor için 7,5 milyon verecek kadar bütçeli bir takım.
Yani yukarıdaki takımların mali bilançolarına bakınca size hedef olarak ne kalıyor.
Bu takımlar kombineleri satışa çıktığında 30 dakika sürmeden bitiyor. Bizim Galatasaray gibi elimizde milyar dolarlık Florya arazisi yok. Fenerbahçe gibi stadımıza ta ABD'dan gelip 100 milyon dolar isim sponsorluğu Chobani yok.
Şu ana kadar sadece 732 kombine satmışız. 16 milyon euroluk bütçenin yarısını iddaa, tv geliri, kombine ve loca satışları ile yarısı hedefleniyor.
Kalan yine Organize sanayi, STK'lar, Belediyeler, yöneticilerin cebinden tamamlanmaya çalışılacak.
Yani salavat olsa ;
Kloop'u trivago reklamları yerine buraya getirmeye çalışırız.
Yada İngiltere primer lig, Champion chip, La Liga, Bundesliga taraflarına yelken açardık.
Onun için elimizdeki malzeme bu, bu kumaştan nasıl elbise çıkacağı belli.
Şunu bilelim Anadolu takımlarının hepsinin maalesef tek bir hedefi kaldı. Kümede kalmak onlar için en büyük başarı.
Bizim takımı kampta izledim, başkan, yöneticiler, teknik direktör, futbolcular ile konuştum.
Gözlemlerim ;
Geçtiğimiz yılın 19 transferi yerine şu ana kadar sadece Abena, Bacuna, Kevin ve Kulaşi dört transfer. Üstelik hepside net transferler. Kadro mühendisliğine gerek yok. Omurgası belli Semih, Arda, Abena, Salem ve Kevin kanatlar, Badou, Maksim, Kozlovski, Bacuna, Kulaşi, Boateng, Lungby ve Sorescu bir santrofor yolda, bir stoper ve kanat cepte görünüyor.
Yani bu takım geçen yıldan daha başarılı ,oturmuş, arkadaşlığı daha iyi gibi görünüyor. Özellikle Bacuna müthiş katkı sağlar diye düşünüyorum.
İsmet Taşdemir ile kamuoyunda soru işaretleri görünüyor. Bunun sebebi tanınmışlık, pazarlama marketingi filan diyebilirim. Bunlardan bağımsız işini yıllardır sessiz sedasız yapan bir futbol emekçisi olarak düşünün ve sahip çıkın.
Not : Bu arada kampta ilk kez sohbet ettiğim, takımı için Sırbistan, Erciyes kampında başkanı ve takımı yalnız bırakmayan Güney Dağdeviren farklı bir yönetici profili çiziyor. Bu işin marketing kısmını iyi yapıyor. Teknik adamlara, futbolculara jestler, orada karşılamalar, onlarla birlikte olmak, sohbet takımdaki birliktelik açısından önemli. Bu arada Çorumspor'a Maksim transferi nedeniyle verdiği cevap kamuoyunda tartışıldı. Ama birde sizin takımın kaptanı ve liderine aynı ligten değil bir alt ligten, Galatasaray maçı öncesi bir hafta önce yapılan teklife böyle bir cevap verilirdi. Yada son yıllarda artık bazı menejerlerin rutin instagram ve Tweetlerine bir gece ansızın gelebilirim karşı cevapları.
Yani benim takımıma karışmayın, karıştırmayın cevapları.
Ama bunun yanında eleştirebilirisiniz, transferleri, hocayı, bizleri ama kişiselleştirmeyin.