Pandemi Nedeniyle Gaziantep'ten Gidemedi! Türkiye Şehnaz Baykal’ı Konuşuyor

Bir sanat eserinin kaderi bazen bir fırça darbesinde, bazen bir tesadüfte saklıdır. Kültür ve Turizm Bakanlığı çini sanatçısı Hatice Şehnaz Baykal’ın Gaziantep yolculuğu da tam olarak böyle bir tesadüfün içinden doğdu.

Pandemi nedeniyle seyahat edemediği için geçici olarak kaldığı Gaziantep, kısa sürede Hatice Şehnaz Baykal için yalnızca bir şehir değil, sanatını yeniden şekillendiren bir ilham mekânı hâline geldi.

Gaziantep’in taş sokakları, tarih kokan hanları ve yüzyıllardır süregelen el sanatları kültürü, Baykal’ın çiniyle kurduğu bağı derinleştirdi. Bu ilham, onu kente yerleştiren en güçlü neden oldu.

Gaziantep’te Bir Sanat Yuvası: Baykal’ın Çini Galerisi

Gaziantep’in dokusuyla bütünleşen bu yeni hayat, kısa sürede bir sanat merkezine dönüştü. Baykal, kendi adını taşıyan atölyesini çini üretim galerisine dönüştürerek yüzlerce kişiyi bu geleneksel sanatla buluşturdu.

Burada öğrenciler sadece çini yapmayı öğrenmiyor;

  • toprağı yoğurmanın sakinliğini,

  • desen çizmenin ritmini,

  • boyanın ruhunu,

  • sırlamanın gizemini
    hissederek çiniye gönül veriyor.

Her bir parça, 915 derecelik fırınlarda 36 saatlik ateş yolculuğuna çıkarken, Gaziantep atmosferinin taşıdığı kadim kültürle birleşiyor. Kentin tarihî ruhu ile modern sanatın zarafeti, Baykal’ın galerisinde aynı masanın üzerinde buluşuyor.

“Çini Benim İçin Bir Nefes”: Sanattan Doğan Yolculuk

Moda tasarımı eğitimi alan Baykal, çiniye ilk dokunuşunu bir “hobi” olarak tanımlasa da, bugün bu sanat onun hayatının en güçlü kimliği hâline gelmiş durumda.

Sanatçı, çiniyle olan ilişkisinin dönüm noktalarını şöyle anlatıyor:

“Toprağa her dokunduğunuzda başka bir dünya kuruyorsunuz. Çini benim için meditatif bir alan. Gaziantep’te bu duyguyu daha çok yaşıyorum. Çünkü bu şehir tarihle, emekle ve sanatla nefes alıyor.”

Baykal, Gaziantep’te geçirdiği sürecin yalnızca sanatsal değil, ruhsal bir dönüşüm olduğunu da ifade ediyor. Açtığı sergiler, yetiştirdiği öğrenciler ve yaptığı özel çalışmalar, kentin sanat hayatına yeni bir renk katmış durumda.

Çini Sanatının Gizemi: Toprak, Renk ve Sabır

Çini, görünenden çok daha fazlasını içinde saklayan bir sanat. Baykal’a göre bu zanaat;

  • toprağın hafızasını,

  • desenin estetiğini,

  • rengin psikolojisini,

  • ateşin dönüşümünü
    bir araya getiriyor.

Sanatçı süreci şöyle özetliyor:

“Çini bir sabır işidir. Kimi çalışmayı bir saatte bitirirsiniz, kimini üç ay dokunmadan defalarca yeniden ele alırsınız. Gaziantep’te öğrencilerimle birlikte her eseri büyük bir hassasiyetle hazırlıyoruz. Çünkü burada sadece çini üretmiyoruz; kültür üretiyoruz.”

Kaynak: jurnalist

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Kültür & Sanat Haberleri