23 Nisan’da balkonlarda İstiklal Marşı coşkusu...Saat Kaçta İstiklal Marşı Okunacak...İşte İstiklal Marşımızın Sözleri...Mehmet Akif ERSOY...Mustafa Kemal ATATÜRK

İstiklal Marşı’nın ne zaman, saat kaçta okunacağı merak ediliyor. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı bu yıl da coşku ile kutlanıyor. Bu yıl koronavirüs önlemleri kapsamında kutlamalarını evlerinde yapan vatandaşlara müjdeli bir haber İletişim Başkanlığı’ndan geldi. İletişim Başkanlığı tüm vatandaşları 21.00'de evlerinin balkonlarında ve pencerelerinde İstiklal Marşı okumaya davet etti..İşte İstiklal Marşı'nın sözleri ve detaylar...

İSTİKLAL MARŞI NE ZAMAN OKUNACAK?

İletişim Başkanlığı tüm vatandaşları, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla bugün 21.00'de evlerinin balkonlarında ve pencerelerinde İstiklal Marşı okumaya davet etti.
Meclis'in açılışının 100'üncü yılı olan 23 Nisan'da yapılacak programlara ilişkin TBMM Başkanı Mustafa Şentop'tan bir açıklama yapmıştı. Şentop açıklamasında, “Bunu tekrarlıyorum buradan; 23 Nisan akşamı saat 21.00’de bütün vatandaşlarımızı evlerinden İstiklal Marşı okumaya davet ediyorum. Aynı şekilde televizyonlar da yayınlarına aynı saat itibarıyla İstiklal Marşı yayınlayarak girecekler.” dedi.

İŞTE İSTİKLAL MARŞI’NIN SÖZLERİ

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal…
Hakkıdır, hakk’a tapan, milletimin istiklal!

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
‘Medeniyet!’ dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va’dettigi günler hakk’ın…
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri ‘toprak!’ diyerek geçme, tanı:
Düşün altında binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şuheda fışkıracak toprağı sıksan, şuheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,
Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na’şım;
O zaman yükselerek arsa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, hakk’a tapan, milletimin istiklal!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Kültür & Sanat Haberleri