Eşine "Alo" demek ya da "Hey, hişt!" gibi ifadelerle seslenmek artık boşanma gerekçesi olarak kabul ediliyor.
Evlilik hayatında karşılıklı saygının zedelendiği durumlar mahkemeler nezdinde daha dikkatle değerlendiriliyor. Özellikle hakaret, tehdit, alay ve küçümseyici sözler boşanma sebepleri arasında önemli yer tutuyor. Bu çerçevede Yargıtay, geçmişte verdiği bazı kararlarla eşler arasında kullanılan günlük ifadelerin dahi ilişkideki saygı düzeyini etkileyebileceğini vurguladı.
Örnek kararlar arasında, bir eşin diğerine "Ben evli insan olacak biri değilim" demesi ya da geçmişteki gelir durumu, dış görünüşü ya da kilosuyla alay etmesi gibi durumlar yer alıyor. Ayrıca, eşe ıslıkla ya da “oğlum” gibi uygunsuz hitaplarla seslenilmesi de kişilik haklarına saldırı olarak değerlendiriliyor.
Yargıtay’ın kararlarına göre boşanma gerekçesi sayılan bazı ifadeler ve davranışlar şöyle sıralanıyor:
Eşe "Alo" diye seslenmek
“Hey”, “Hişt!” gibi ifadeler kullanmak
Lakap takmak
Kilosu veya gelir durumu ile alay etmek
"Ben evli insan olacak biri değilim" demek
“Oğlum” gibi aşağılayıcı hitaplar kullanmak
Islık çalarak eşe seslenmek
Uzmanlar, bu tür ifadelerin evlilikteki saygı bağını zayıflattığını ve psikolojik şiddet kapsamında değerlendirilebileceğini belirtiyor. Mahkemeler ise bu tür davranışları evlilik birliğini temelden sarsan nedenler arasında sayarak boşanma kararları verebiliyor.
Evlilikte iletişimdeki dilin ve hitap şekillerinin önemi bir kez daha Yargıtay kararlarıyla gündeme geldi.