Türkiye’nin ayakta kalan en eski kalelerinden biri olan bu yapı, binlerce yıl boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yaparak tarihin sessiz tanıklarından biri hâline gelmiştir.
Gaziantep’in Zirvesindeki Sessiz Tanık: Gaziantep Kalesi’nin Tarihi ve Efsaneleri
Gaziantep’in tam kalbinde yer alan ve şehrin siluetine hâkim görüntüsüyle öne çıkan Gaziantep Kalesi, yalnızca mimarisiyle değil, taşıdığı gizemli geçmiş ve halk arasında anlatılan efsaneleriyle de dikkat çekiyor.
Stratejik Zirvede Bir Kale
Gaziantep Kalesi, şehir merkezinin güneyinde, Alleben Deresi kıyısında yaklaşık 25 metre yüksekliğe sahip doğal ve yapay bir tepe üzerine kuruludur. Bu yüksek konum, kaleye tarih boyunca stratejik bir avantaj sağlamış, kentin savunmasında kilit rol oynamasına neden olmuştur. Hem yerli hem de yabancı turistlerin uğrak noktalarından biri olan kale, Gaziantep’in en güçlü kültürel simgelerindendir.
Kaleye Ulaşım
Gaziantep’in merkezi bir noktasında bulunan kaleye ulaşım oldukça kolaydır. Şehir içi otobüs hatlarıyla ya da özel araçlarla Alleben Deresi çevresine ulaşarak kaleyi ziyaret etmek mümkündür. Gün boyunca ziyarete açık olan yapı, hem panoramik şehir manzarası hem de tarihi atmosferiyle öne çıkar.
Binlerce Yıllık Bir Tarih
Gaziantep Kalesi’nin inşa tarihi tam olarak bilinmese de, kalenin Roma döneminde gözetleme kulesi olarak kullanıldığı tahmin edilmektedir. M.S. 6. yüzyılda Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından Sasani saldırılarına karşı bir savunma kalesi olarak yeniden inşa ettirildiği belgelenmiştir.
Yaklaşık 1200 metre çevre uzunluğuna ve 100 metre çapa sahip olan kale, zaman içinde Romalılardan Emevilere, Abbasilerden Selçuklulara, Moğollardan Osmanlılara kadar birçok farklı medeniyetin egemenliğine girmiştir. Her dönem çeşitli onarımlardan geçerek bugünkü hâlini almıştır.
Mimari Özellikleri
Kale, dairesel plana sahip olup iç ve dış olmak üzere iki ana bölümden oluşur. 12 burçla çevrili yapı içerisinde 13. yüzyıla tarihlenen bir mescit ve hamam kalıntısı da yer alır. Asma köprülerle iç bölümlere geçiş sağlanmakta, demir kaplı geçitlerle kale savunması güçlendirilmektedir. Kalenin yüksek konumu, Gaziantep şehir manzarasını gözlemlemek isteyenler için eşsiz bir seyir noktasıdır.
Efsanelerle Örülü Bir Geçmiş
Gaziantep Kalesi’ne dair halk arasında anlatılan iki efsane, yapının tarihine farklı bir boyut kazandırmaktadır:
Zengin Kadının İnşaattan Vazgeçme Hikâyesi
Rivayete göre, kaleyi yaptıran varlıklı bir kadın, inşaat sırasında karşılaştığı bir cenaze alayı sonrasında hayatın geçiciliği üzerine düşünerek yapımın durdurulmasını ister. Bu nedenle kalenin bazı bölümlerinin "yarım kalmış" görünümü bu efsaneyle ilişkilendirilir.
Yüzük Kalesi (Kala-i Füsus) Efsanesi
Bir diğer anlatıya göre, kaleyi yaptıran bir soylu kadın, inşaat maliyetlerini karşılayabilmek için değerli yüzüğünü satar. Bu olay üzerine kaleye halk arasında “Kala-i Füsus” yani “Yüzük Kalesi” adı verilir. Her ne kadar günümüzde bu ad resmi olarak kullanılmasa da, hikâye nesilden nesile aktarılmaktadır.
Kültürel Mirasın Taşlara Kazındığı Yer
Gaziantep Kalesi, sadece bir savunma yapısı değil; aynı zamanda geçmişin, efsanelerin ve kültürel belleğin somut bir temsilidir. Ziyaretçilerine hem görsel hem tarihsel anlamda zengin bir deneyim sunan kale, Gaziantep’in yaşayan tarihi olma özelliğini sürdürmektedir.