Yüksek faiz oranlarına ve ekonomik dalgalanmalara rağmen kentteki satışlar, geçtiğimiz yıla göre ciddi bir artış gösterdi.
Gaziantep Türkiye Genelinde İlk 10’da
Haziran ayında Türkiye genelinde 107 bin 723 konut satışı gerçekleşti. İstanbul, 17 bin 656 konutla en çok satış yapılan şehir olurken, Ankara (9 bin 428), İzmir (5 bin 987) ve Antalya (5 bin 662) gibi büyük şehirlerin ardından Gaziantep, 3 bin 29 konut satışıyla listenin ilk 10 sırasında yer aldı.
2024’ün haziran ayında Gaziantep’te 2 bin 397 konut satılırken, bu yıl aynı dönemde satışlar yüzde 26’lık bir artışla 3 bin 29’a yükseldi. Böylece kentte 1 yıl içinde 632 adet daha fazla konut el değiştirmiş oldu.
İpotekli Satışlarda Patlama Yaşandı
Gaziantep’te ipotekli konut satışlarında da dikkate değer bir artış gözlemlendi. Geçtiğimiz yılın aynı ayında 161 adet olan ipotekli satış sayısı, bu yıl haziran ayında yüzde 250 artarak 398’e çıktı. Bu durum, vatandaşların kredi kullanımıyla ev sahibi olmaya yöneldiğini ortaya koydu.
Ancak uzmanlar, krediyle ev sahibi olmanın beraberinde borç yükünü ve olası icra süreçlerini de getirdiğine dikkat çekerek, bu artışın ekonomik riskler barındırdığı uyarısında bulunuyor.
İkinci El Konutlara Yönelim Sürüyor
Gaziantep’te yükselen inşaat maliyetleri, sıfır konut fiyatlarını yukarı çekti. Bu nedenle kentteki alıcılar, tercihini ikinci el konutlardan yana kullanmaya devam ediyor. Haziran 2024’te 839 adet sıfır konut satılırken, bu sayı 2025’te 941’e yükseldi. Ancak ikinci el konut satışları daha dikkat çekici bir artış göstererek 1.558’den 2.088’e ulaştı.
Yani sıfır konut satışları yalnızca yüzde 12 artarken, ikinci el konut satışları yüzde 34’lük bir yükselişle 530 adetlik fark yarattı.
Yatırımcıların İlgisi Artıyor
Konut satışlarındaki bu artış, Gaziantep’in yatırım açısından da dikkat çekici bir şehir haline geldiğini gösteriyor. Özellikle sanayi altyapısı güçlü olan şehirde, kira getirisi beklentisiyle yatırım amaçlı alımların da arttığı ifade ediliyor.
Emlak uzmanları, bu hareketliliğin ilerleyen aylarda da sürebileceğini, ancak faiz politikaları ve enflasyonun piyasadaki gidişatı doğrudan etkileyeceğini vurguluyor.