Video İzle...Gaziantep’te yetiştirilen 167 bin keklik Türkiye’nin dört bir yanında kanat çırpıyor

Gaziantep’teki Erikçe Keklik Üretim Merkezi’nde yetiştirilen keklikler doğadaki keklik popülasyonunun dengelenmesi için yaz aylarında Türkiye’nin dört bir yanında doğaya salınıyor. Merkezde 2010 ile 2020 yılları arasında 167 bin keklik yetiştirildiğini söyleyen üretim sorumlusu Fatma Korucu Yıldız, bu yılki üretim hedeflerinin 14 bin olduğunu belirtti.

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğüne bağlı Erikçe Keklik Üretim Merkezi’nde yetiştirilen keklikler Türkiye’nin dört bir yanında doğaya bırakılıyor. Kekliklerin popülasyonunu arttırmak amacıyla Gaziantep’te 2009 yılında kurulan keklik üretme istasyonu, nesli tükenme noktasına gelen kınalı kekliklerin doğadaki sayısının artmasını sağlıyor. Merkezin 2010 ile 2020 yılları arasında 167 bin keklik yetiştirdiğini belirten üretim sorumlusu Fatma Korucu Yıldız, 2020 yılında 10 bin keklik yetiştiren merkezin 2021 yılı üretim hedefinin 14 bin keklik olduğunu ifade etti. Kekliklerin 100 günlük zahmetli yetiştirme sürecini anlatan Yıldız, endüstriyel gelişimle birlikte azalan doğadaki keklik sayısını üretimle dengelemeye çalıştıklarını dile getirdi.

100 gün sonra doğaya salınıyorlar

Kekliklerin yetiştirilme serüveni anaç kekliklerden alınan yumurtaların kuluçka makinesine alınmasıyla başlıyor. Yaklaşık 24 gün sonra kabuklarını kırarak dünyaya gelen yavrular, 33 derece sıcaklıktaki yavru büyütme odalarında belli bir süre bekletiliyor. Sıcaklığı kademeli olarak düşürülen odalardaki sıcaklık 21 dereceye düşmesinin ardından keklikler, kanatlarının güçlenmesi ve doğaya adapte olması için alıştırma voliyerine alınıyor. Alıştırma volivyerinde doğaya adapte olan keklikler, merkezde yaklaşık 100 günü tamamladıktan sonra her yıl yaz aylarında çeşitli illere gönderilerek doğaya bırakılıyo

r.

“Keklikler yaz aylarında doğayla buluşuyor”

Merkezdeki keklik yetiştirme sürecinin doğal ekosistemdeki üremeyle aynı eşgüdümle başlayıp bittiğini paylaşan üretimden sorumlu mühendisi Yıldız, damızlık kekliklerden topladıkları günlük yumurtaları bekletme dolaplarına aldıklarını söyledi. Bekletme dolabında bir süre bekleyen yumurtaları kuluçka makinesine aldıklarını kaydeden Yıldız, “24 günün ardından civcivler kabuğunu kırarak çıkıyor. Civcivler ergin boyuta yetişene kadar onları özenle besliyoruz. Civcivlerimiz ergin bireyler haline geldikten sonra doğaya salma işlemlerimiz başlıyor. Genel Müdürlüğümüzün talimatları doğrultusunda belirlenen illerde doğaya salınma işlemleri gerçekleştiriliyor. Kekliklerin dağıtımı yaz aylarında yapılıyor. Biz üretimin en başından en sonuna kadar hijyene çok dikkat ediyoruz. Çünkü üretimin herhangi bir aşamasında hayvanlara bir hastalık bulaştığı zaman bu durum tüm üretimi etkiliyor” dedi.

“2020’de 10 bin keklik ürettik, 2021’de hedefimiz 14 bin”

Kekliklerin kabuklarını kırıp havayla temas ettikleri ilk anda hava sıcaklığının çok yüksek olduğunu sözlerine ekleyen Yıldız, bu sıcaklığı kademeli olarak düşürdüklerini belirtti. Alıştırma volivyerinde bir ay bekleyen keklikleri uygun sıcaklık koşulları elde edildiğinde balkon ve toprak alanlara yerleştirdiklerini ifade eden Yıldız, “Bizim topraklar alanlarımız bu hayvanların yaşam alanlarına benzer ortamlar oluyor. Belli kayalar ve çalı tipi bitkiler oluyor. Bu hayvanlar daha çok çalıların olduğu yerlerde yaşamayı seviyorlar. O yüzde orada doğaya alıştırdıktan sonra ergin bireyler 100 günü tamamladıktan sonra doğaya salım işlemlerimiz başlıyor. Ancak civcivler doğduktan sonraki en az 100 günü üretim merkezinde geçirmeleri gerekiyor. Keklikleri genel müdürlüğümüzün belirlediği illere gönderiyoruz. Bunlar Türkiye’nin her yeri olabiliyor. 2020 yılında 10 bin keklik ürettik. Bu sene ise genel müdürlüğümüzün talimatları doğrultusunda 14 bin keklik üretim hedefimiz var. İnşallah bu sene gidişat doğrultusunda bu hedefi ulaşacağız” ifadelerini kullandı.

“Bir keklik bir günde yüzlerce kene yiyebilir”

Son yıllarda artan endüstriyel gelişim, zirai ilaçlar ve nüfus yoğunluğunun doğadaki keklik sayısının azalmasına neden olduğunu dile getiren Yıldız, “Biz burada yaptığımız üretimle keklik popülasyonunu dengelemeye çalışıyoruz. Mesela son zamanlarda artan kırım Kongo kanamalı ateş hastalığı var. Bu bize kenelerin arttığını gösteriyor. Bunun sebebi de doğadaki keklik sayısının azalmasıdır. Biz burada yaptığımız üretimle doğadaki keklik sayısını arttırmaya çalışıyoruz. Yetişkin bir keklik bir günde yüzlerce kene yiyebilir. Doğadaki keklik sayısını dengeleyebilirsek bu hastalığın önüne geçmiş oluruz. Keklikler kenelerle mücadelede zirai olarak kullanabileceğimiz en önemli etkendir. Keklik yetiştirmek inanılmaz bir duygu. Bir canlıyla uğraşmak bizim mesleğin en önemli getirisidir. Çok gurur verici bir şey” diye konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.