Takım Ruhu..!

Karagümrük galibiyeti ile son beş maçta 13 puan. Harika bir istatistik, ligte sürekli üstlere doğru tırmanan bir takım, bunun yanında saha içinde ve dışında santraç gibi doğru hamleler yapan bir Gaziantep FK.
Aslında maç ilk yarıda bitebilirdi, iki gol, kaçan inanılmaz goller ve Zorbay Küçük'ün Caner'e es geçtiği kırmızı kart pozisyonu.
Takımda Papy, Coulker, Dico, Recep olmamasına rağmen yinede hep birlikte inanılmaz mücadele eden futbolcu grubu. Muhammet Demir'in sakat sakat 70 dakika mücadele etmesi. Figureo'nun Fenerbahçe maçındaki gibi yine olağanüstü zeka kokan golü, Furkan'ın kısacık boyuna rağmen hem mücadelesi, hemde ofansif katkısı ve bu kez Kayseri'deki gibi kaçırmayıp şık golü inanılmaz. Maksim profosör oyunun en sıkıştığı anlarda top hep onun ayağında olsun istiyorsunuz. Tosca zaten görev adamı, sol kanat, stoper, ön libero hiç farketmiyor öyle ki gole ihtiyacınız olsa onu santrofora koyun emin olun sırıtmaz.
Takım ruhu derken neyi kastediyorum, Mendy bir topa saçma sapan çıktı ve resmen güldürdü ama başta Gönay ve takım arkadaşları onun hemen yanına gitti, bir şeyler söyledi, başını okşadı. Muhammed ayağını sürükleyip çıkarken herkes onun yanındaydı, Maksim ve Joao 80'lerde oyundan çıkarken yerlerine belkide son beş dakikada ayağına top gelmeyecek Sagal, Borven onları kucaklayarak, alkışlayarak kulübeye gönderdi.
Hepimizin ben dahil çok eleştirdiği Mesudi bile dün oyuna girdiği andan itibaren hem top yapmada, hem kapmada, mücadelesi, attığı olumlu paslarla şaşırttı.
Kısaca bu takımın çok fazla transfere değil, aksine takım içerisinde sadece napolyonu düşünen kılını kıpırdatmayan prensleri temizlemek lazım.
Buda başkanın, yönetimin işi.
Birde saha içerisindeki kulübede Erol Bulut'un yanında öne çıkan hatta Karagümrük kulübesi ile ağız dalaşına giren sivil giyimli biri dikkatimi çekti. Sonra öğrendim ki arını vermeyelim yöneticimizden biriymiş.
Hatırlatalım profosyonel alemde Abdullah Avcı, Terim, Klopp, Guardiola ve listeyi uzatalım bunların hiç yanında yönetici gördünüz mü ?
Teknik direktör ve yardımcılarının yani eşofmanlıların yeri saha içi, sivil giyimlilerin yeri ise saha dışıdır.
Siz saha içini bırakın, saha dışına mali, idari, federasyon ve resmi işlere bakın.
O zaman daha takım, daha sempatik oluruz...!
Bakın Erol Bulut bile sezon başındaki sivil cepheden, saha içindeki savaş, taktik, skor, oyun cephesine geçti.
Karar sizin takım ruhu mu ?
Tuz ruhu mu ?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kenan Yücel Arşivi