Adana Demir mağlubiyeti, şok etkisi yaratan bir sonuç ve Gaziantep’e nasıl döndüğümüzü bilmiyorum. Hafta içerisinde Erol Bulut’un sık sık uyarıda bulunması, Altay’ı oyuncularına ezberletmesi ve maça çıkarkan egoları bir tarafa bırakıp Maxim-Alin Tosca gibi isimlerle sahaya çıkılması umutlandırdı beni… Ancak, Papy Djilobodji’nin olmamasına şaşırmadım değil. Son yıllarda banko oynayan birinin kadro dışı kalması gerçekten taktikmiydi, yoksa sistem değişikliğimi anlamadım… Neyse, orta alanda Maxim’in oluşu, playmeyker gibi Maxim’in oyunu yönlendirmesi, Recep’i biraz geriye çekip Maxim’i ileriye göndermesi doğru hamleydi Erol hocadan.. Taktik tuttu mu? tabi ki…
Maçın ilk yarısı cılız ataklarla geçildi. Hem rakip takım, hemde Gaziantep ekibi, ilk yarıda zaman zaman rakip kaleleri yoklasalarda sonuca gidemediler. 15 puanla Gaziantep’e gelen Altay ve Mustafa Denizli kendilerine olan özgüvenleriyle sahada olsalarda Gaziantep iyi hazırlandığı maçın ikinci yarısında hem sazı eline aldı hemde şansı iyi kullanarak kazanmayı bildi. Hani futbolda top sizi sevecek diye bir tabir varya, bu maçta aynen öyle oldu. Top sevdi ve şansta Gaziantep’in yanındaydı… Tabi Gaziantep FK’nın emeklerini de boşa çıkmadı. Hafta içerisindeki uyarılar, yeni bir sistem ve yeni oyuncular birbirine denk gelince o zaman sonuçta bu oldu… Gaziantep için milli maça arasına girilirken aslında iyi bir moral oldu. Yani, taze bir kan enjekte edildi.. Şimdi umarım, camianın yüzü gülmeye başladı… O nedenle, Maxim varsa oynayacak. Bu futbolcunun olması aslında büyük bir avantaj. Bu takımın olmazsa olmazı.. Ve nitekimde kazandırıyor..