Gazeteciye Saldırı Moda Oldu

Son bir hafta içerisinde gazeteci meslektaşlarıma yapılan saldırı sayısı iki olunca şöyle bir geçmişe bakma ihtiyacı duydum. Adli Tıp Kurumu önünde kamuoyuna gerçek bilgi aktarmak için rapor sonucuna ulaşmayı bekleyen DHA Muhabiri Ahmet Atmaca bir grup tarfından saldırıya uğradı. Önceki günde Nizip’te İHA Muhabiri Hanifi Güzel’e saldırı gerçekleştirildi. Bu iki olay üst üste yeni olunca eskileri gözden geçirelim dedim. 


2006 yılında Gaziantep 27 Gazetesi imtiyaz sahibi Ökkeş Özekşi’ye eşinin yanında saldırı düzenlenmiş Özekşi ağır yaralanmıştı. Ökkeş Özekşi bir süre sonra sağlığına kavuşurken saldırganlar ise 2 yıl sonra yakalanarak adli mercilere sevk edildiler. 
2016 yılında Gazeteci Murat Güreş arkadaşım Emniyet Müdürlüğü binasının tam karşısındaki iş merkezine girerken gündüz gözüne bıçaklanmıştı. Şüpheli güvenlik kamerasına takıldı ancak hala bulunamadı. 
2016 yılında Ayıntap Gazetesi sahibi Ökkeş Sabah evinin önünde silahlı saldırıya uğradı ve ayağından yaralındı. 2017 yılında Ökkeş Sabah’ın otomobili kundaklandı. 2018 yılında Ökkeş Sabah kolundan bıçaklandı.  
2016 yılında Associated Press muhabiri Muhammed Şerkat Dr. Kemal Ahi Caddesi üzerinde yürürken ensesinden vurulmuş kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. 
2018 yılında İleri Gazetesi sahibi Mahmut Özkılıç, evinin önünde silahlı saldırıya uğramış göğsünden ve bacağından yaralanmıştı. Mahmut Özkılıç’ın 3 yıl süren davası sonuçlandı ve sanıklara mahkeme ceza 20 yıla yakın ceza verdi.  
Yukarıda hatırladığım kadarıyla yazdığım gazeteciye saldırı olayları genelde 2016-2017 yılları arasında yaşandığını görüyorsunuz. Her ne kadar Murat Güreş olayının fail veya failleri bulunamamış olsada saldırılarda Mahmut Özkılıç davası hariç uzun ceza alan sanıkta yok gibi. Gelelim geçmişi hatırladıktan sonra geçen haftaki iki olaya. DHA Muhabiri Ahmet Atmaca’ya saldıranlar şu anki görüntü itibariyle ölen yakınlarının acısıyla anlık gelişen bir tepkiyle saldırmışlar. Nizip’teki olayla ilgili de Nizip Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Veysel abiden aldığım bilgiye göre failler cezasız kalınca bu tür filler artıyor. 
Önemli olan gazetecilik yaparken birilerinin olumsuzluğunu ifşa eden meslektaşlarımın yılmaması, geri adım atmaması. Evine ekmek götürmek için tatil bile yapmayan gazetecinin haber yapma çabasını kimse engellememeli. Hani pandemi döneminin kahramanları gazetecilerdi, hani basın milletin müşterek sesiydi, hani insanlar haksızlığa uğradıklarında şikâyet merci olarak adliyeden önce gazeteye geliyordu. Kimliğini kaybeden bir şahıs gazeteye kayıp ilanı vermeden nüfus dairesine gidemiyordu. E bu gazeteler, gazeteye haberi taşıyan muhabirler, gazeteyi kurup yıllarca ekonomik yükünün altında ezilenler, matbaaya, maliyeye, sigortaya borcu olup ta hala gazeteyi çıkarmak için etkili haber için yarışan insanlara neden saldırılıyor. Yeri gelince basın dördüncü kuvvet, gazeteci arkadaşlar vurulunca, dayak yiyince kim bilir ne yaptı da hak etti diye karnından konuşanların sesini duyuyorum.  
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği gibi , ‘Gazeteciler gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdır. 
Yazımın sonunda haber emekçisi meslektaşlarım Ahmet Atmaca ve Hanifi Güzel kardeşlerime acil şifalar dileyerek geçmiş olsun diyorum.

Haftaya görüşmek ümidiyle hoşçakalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi