Öğretmenlik Sanatı

Toplumların mimarı olarak nitelendirilen öğretmenlerin vasıfları saymakla bitmez. Yaşadıkları döneme ve yıllar sonrasına damgasını vuran öğretmenlerden neler beklendiğini belirleyelim. Yaklaşan öğretmenler günü ve arkasından etkinliklerle geçiştirilecek öğretmenler haftasında öğretmenden beklentiler üzerine ve sorumluluğu hakkında düşüncelerimizi paylaşalım. İdeal öğretmeni ve vasıfları hakkında düşüncelerimizi paylaşalım. Bütün öğretmenlerin bu özel gününü de ayrıca kutlarım.
    Bilinen en önemli özellik öğretmenlerimizin seven ve sevilen kişiliğinin ön planda olmasıdır. Bir çocuk, öğretmenini seviyorsa ve onun anlattıklarından bir şeyler anlıyorsa o zaman çocuk ideal öğretmenini bulmuştur. Öğretmenler de insandır ve hata yapabilir. Ne hikmetse öğretmenin hata yapma lüksü yok imajı yerleşmiş en küçük hatalar abartılıp sürekli gündemde tutulmaktadır. 
    Öğretmen Kaf dağının ardında veya uzaklarda değil; mümkün olduğu kadar öğrencinin yanında olmalıdır. Her zaman en yakınında olduğunu hissettirmelidir. En önemlisi öğrencisini sevmelidir, gerçekten ve yürekten. Sevmenin önemli bir iksir olduğunu ve zorlukları kolay ettiğini görerek, ona umudu, sevgiyi, saygıyı ve paylaşmayı aşılamalıdır. Her durumda hoşgörüyü ön plana çıkarmalı, hoşgörüyü yaşam biçimi olarak vurgulamalıdır. 
    Hayata karşı direnmeyi, haksızlıklarla mücadele etmeyi, yeni ufuklar açmayı öğretmelidir. Umutlarımızı, hayallerimizi, duygularımızı ve bizi yutan hayata karşı direnmeyi öğretmelidir. Aşkın, nefretin, iyinin, kötünün, bütün zıtlıkların ve acıların içimizi yakan acısıyla savaşmayı öğretmelidir.     “Affetmenin ve unutmanın iyi insanların intikamı olduğunu”, hatadan dönebilecek kadar güçlü olmayı, yanlış yaptığında özür dileyebilmeyi, hep sevgiden yana tavır koymayı, saygının her ne şekilde olursa olsun herkese karşı teklifsiz uygulanması gerektiğini öğretmelidir. Kısacası, insan olmayı ve insan kalmayı öğretmelidir öğrencisine. En büyük yatırım o değil mi zaten? Öyle bir yatırım ki değeri trilyonlar eden maddi yatırımlarla asla ölçülemez.
    İdeal öğretmen, öğrencinin kafasına bir takım bilgi yığınlarını yükleyen, onu kitap hamalı yapan ve öğrencinin istenmeyen davranışlarını cezalandıran bir kişi değil; öğrenciye bilgi üretme becerisini kazandıran kişi olmalıdır. Kafasını kullanarak geleceğe katkıda bulunabilecek gençler yetiştirme becerisine sahip olan, öğrenciler için örnek teşkil edebilecek ve kendi alanında sürekli gelişmelerden haberdar olup, kendini yenileyen ve bu yenilikleri çocuklara aşılayan öğretmendir. 
    İdeal öğretmen, kendi alanında bir numaradır. Her zaman başka alanlarda da söyleyebilecek birkaç kelam sözü vardır. Yapabileceği ve katılabileceği sosyal aktiviteleri olabilir. Davranışları ve yaşantılarıyla öğrencilerine olduğu kadar yaşadığı topluma da örnek insandır. 
    Hale değil istikbale, ince görüşle bakabilen, olayları ve fikirleri objektif esaslara göre yorumlayabilen, iyi, doğru ve güzeli kimden ve nerden gelirse gelsin alıp; kötü, yanlış ve çirkini kimden ve nerden gelirse gelsin reddedebilme cesaretini gösterendir ideal öğretmen. 
    Öğrencisiyle maksimum düzeyde ilgilenen, onun dertlerini, sorunların dinleyen, acılarını ve sevinçlerini paylaşan ve arandığında öğrencisinin yanında bulunabilen öğretmen ideal öğretmendir. Öğretmen öğrencisine aile fertlerinden biri gibi davranmalı, hassasiyet göstermelidir. Öğrencilerinin dert ve problemleriyle ilgilenmeye çalışmalı, öğrencisini bela ve musibetlere karşı hassasiyetle koruyabilmelidir. Gerektiğinde onunla arkadaşça, dostça konuşabilmelidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Esat Aytan Arşivi