İç sahada dökülmeye devam...

Geçen hafta Galatasaray beraberliği sonrası Antalyaspor maçınınrahat geçeceği ve bunun neticesinde sahadan 3 puan ile ayrılırız düşüncesindeydim.
Fakat işler hiçte öyle olmadı. Vasat oyun neticesinde sahadan 1 puan ile ayrıldık.
Hatta öyle ki tıpkı iç sahada oynanan Ankaragücü maçında olduğu gibi galibiyeti Antalyaspor kaçırdı.

Süper Lig'de heyecanı yüksek seviyelere taşınırken, alt ve üst sıralamada takımların performansları giderek tırmanıyor. Nitekim, Gaziantep FK lig maç trafiğinde önemli maçlarla yoluna devam ediyor.

Gaziantep FK son olarak iç sahada 10 kişi kalmış rakibi karşısında yine kazanamadı. Dolayısıyla haftalık süreçte, iç sahada kayıp serisi devam ediyor. Gaziantep FK gibi takıma çaresizlik görüntüsü hiç yakışmıyor. Ligde üst sıralara tırmanmak isteyen takım canla başla galibiyete odaklanmalıdır. Gaziantep FK Teknik Direktörü Marius Sumudica bizleri şaşırtamaya devam ediyor. Takdir edersiniz farklı bir teknik direktör, hal hareket davranış farklı bir adam bu. Çözemedim gitti. Sumudica gibi bir teknik direktör en önemli hedef rakibi yenmeyi başaracak hamlelerde bulunmaktan kaçınıyor. İç sahada kan kaybı hâlâ sürüyor. Savunmada taşlar yerine otururken, kadro rotasyonunda alternatiflerin arttığı ileri uçta uyum problemleri yaşanıyor. Artık oyuncular saha içinde daha profesyonel hareket edip, ellerinden gelenin daha fazla ortaya koymalıdır. Bu da takım olarak mücadeleyi üst seviyeye taşıyacağı gibi skoru da fazlasıyla lehine sonuçlandıracaktır.

Maç içinde kafama takılanlara gelince; Hiç Kuşkusuz Antalyaspor iyi bir takım, teknik direktör Tamer Tuna'nın gelmesi ile birlikte futbolda ve mücadelesinde gözle görülür farklılaşmalar yaşandı. Kaç maçtır yenilmeyen bir takım. Üstelik 10 kişi kalmış bir takım. Bir takım daha Allah'tan ne ister. Uzun toplarla savunma arkasına sarkacaksın ve en iyi yaptığın işi yapacaksın... Kontratak futbol. Hızlı ve atak oynayacaksın, geriye yaslanma ne demek anlayamadım. Fark beklerken, beraberlikten oluyorduk. Atamayana atarlar hesabı. Hızlı atak ouculrı sahadan alıp ağır ve hazır futbolcuları sahaya sürmekle neyi hedefledin Sumudica?

10 kişi kalmış Antalya saldırmaya başladı, gol arayacakları belli. Takımın üzerinde bir tutukluk olduğu maç boyunca hissedildi. Öyle ki rakip neredeyse oyunu tek kale üzerinde oynadı. Bu bağlamda, savunma anlamında ciddi sınav verilen maçlardan biri oldu. Artık günümüzde savunma ağırlıklı oyunda kalenizde golü görmek kaçınılmaz oluyor. Takım, golden sonra biraz olsun kendine geldi ama rakip kalede neredeyse hiç etkin olamadı. Bu taktik ve kafayla bu maçtan üç puan almak mucize olurdu. Oyun tıkandığı anlarda kilidi açabilecek oyuncuya da sahip değiliz. ki,Böyle maçlarda alınan puanlar son haftalarda oldukça işe yarar. Bunun bilincinde olarak oyunu biraz daha orta ve rakip sahada dengede geçirmek daha az risk barındırır. Mevcut yapıda top saklayan ve kanatlarda etkili olabilecek oyuncular var. Dolayısıyla rakibin oyunundan ziyade kendi oyununu ortaya koymak gerekir.

Toparlayalım; belki de çok rahat 3 puan alabileceğimiz bir maçı taktiksel hatalar ve futbolcuların rakibi ciddiye almaması sonucu beraberlikle kapattık. Kaçan pozisyonlar var ancak doğru düzgün atak dahi gerçekleştiremedik.

Bu sonucun neticesini hocaya yazarım.

Ligin üstü gibi altıda çok karışık. Bu nedenle Denizli deplasmanı önemli.
3 puanı alın bu maçı unutturun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi