Hamo Ağa Hikayesini dinleyelim…

Irak’ın Dıhok ilinde Hamo adında bir bakkal işini büyütüp bir market açmak ister.

Lakin yetecek sermayesi yok.

Kendinden daha az gücü olan üç ortak bulur ve marketi açar.

Marketin tabelasına yazar: ”Hamo Ağa ve ortakları” Bir süre sonra, ortaklarının birinin hissesini satın alır ve marketin tabelasını ”Hamo Ağa ve iki ortağı” diye değiştirir.

Sermayesi biraz daha artınca, bir ortağının daha hissesini alır ve marketin tabelasını bu kez ”Hamo Ağa ve ortağı” diye değiştirir.

Biraz daha palazlanınca o ortağını da postalar ve marketin tabelasına hayalindeki yazıyı yazdırır: “Hamo Ağa tektir. Ortağı yoktur ve mülkiyetin tamamı onundur.

(Bir İmam Hatip Sevdalısı Sirac Öztoprak Kitabı. Söyleşi: Prof. Dr. Behçet Al. BeyanYayınları, İstanbul, Kasım 2020.)

Fıkra burada bitiyor. Bu fıkranın hakikati şu olmak gerektir ki: “Vahdehu” “O Birdir” bize ne anlatır?

“Vahdehu” Şu kelimede şifalı, saadetli bir müjde vardır. Şöyle ki:

Kâinatın pek çok nevileriyle alâkadar ve o alâkadarlık yüzünden perişan ve karışıklık içinde boğulmak derecesine gelen insan ruhu ve insan kalbi, “Vahdehu” kelimesinde bir sığınak, bir kurtarıcı bulur. İnsan ruhu ve insan kalbini bütün o karşıklardan, o perişaniyetten kurtarır.

Yani, “Vahdehu” mânen der:

Allah birdir.Başka şeylere müracaat edip yorulma.

Onlara alçalma, kendisini küçük düşürme yapıp minnet çekme.

Onlara dalkavukluk edip boyun eğme.

Onların arkasına düşüp zahmet çekme.

Onlardan korkup titreme.

Çünkü Kâinatın Sultanı birdir. Her şeyin anahtarı Onun yanında, her şeyin dizgini Onun elindedir. Her şey Onun emriyle halledilir. Onu bulsan, her isteğini buldun; hadsiz minnetlerden, korkulardan kurtuldun.

Evet, her şeyde bir birlik var. Birlik ise biri gösterir. Meselâ, dünyanın lâmbası olan güneş birdir; öyleyse dünyanın sahibi dahi birdir. Meselâ, yeryüzündeki canlıların hizmetçileri olan hava, ateş, su birdir; öyleyse onları görevlendiren ve bizlere boyun eğdiren dahi birdir.