TÜKET TÜKET TÜKEN...

Nerede kalmıştık... İzole Çağına geçiş yaparken, "Tüketim Çağının" tüm gereklerini de yerine getirmeyi ihmal etmiyoruz. Biz de bir tüketim alışkanlığımız var, tarif etmek gerekirse obezleşen bir tüketim anlayışı... Güzel tüketim yerinde iyidir, üretiyor musun peki? Orada bir kısa devre yapmak istiyorum, hani çok heyecanlı bir dizinin ortasında, "şunu daalsana, bundan da al... " "Ya bak yanına getirme beni, bunu da alacaksın "reklamları...

Sosyal medya takipçisi olarak, arada can sıkıntısı diyeyim, siz merak...Vallagıybet gibi bir niyetim yok, bunu bilin! Sanatçıların instagramsayfalarına arada bir göz atıyorum. Merak işte, şeytanın en favori yollarından biri olur da bizim olmaz mı?Haşşşşaaaaaa!

Ünlü ve de onların birinci ve de ikinci kuşak bebeleri... Arkadaş bir tüketin de tüketin dayatması ve gözümüze gözümüze sokulması var, hikayeler var ya orada paylaşılan, ben bunu aldım, şurada şunu satıyorlar, alın size linki... Bir sinir geldi, ebesine küfür edeceğim ama pardon... Hiç bana yakışır mı? Ama onların topluma sürekli tüketim anlayışını, kendi çıkarları için en ufak bir ortamı bile kullanmalarına yakışır, öyle mi?

Öyleniz batsın!!!

Tüketirsen iyisin, güzelsin bendensin... Tüketmezsen kötüsün, çirkinsin... Az beri git öte anlayışı arasında sıkışan insanoğlu... Ve de güzide Türk Milleti, tükettikçe mutlu, tüketmedikçe mutsuz oluyoruz.

Neredeyse tüketmek için yaşıyoruz... Salgın tüketim anlayışımızı yavaşlattı, ammavelakinasla vazgeçmedik.... Bu gidişle vazgeçecek gibi de değiliz. Bütün ünlü ve ünsüz markaların depolarında ürün kalmadı, adamlar defolu ürünlerini bile kakaladılar millete... Salgın da internet alışverişleri durmak bilmedi. kargo şirketleri kar grafiğini yükseltti... Çünkü insanlar ekran başında aldıkça da aldılar...

Sürekli tüketme isteği, insanın hayata bakışını değil, değerlereinanıcınıda zayıflatıyor. Çünkü tükettikçe mutlu oluyor. Reklam kuşağının iyi bir alıcısı aynı zaman da kokuşmuş tüketim çılgınlığının en sadıköznesiydio... Şimdiki gençlik en büyük ve güzel değerin tüketim olduğunu sanıyor.

En büyük erdem tüketmek... Tüket tüket yine de tüket... Sonra da işte gün gelir senin tükettiklerin, senin sonunu hazırlar... İşte salgınlar, aslında kökeninde doğanın dengesinin bozulması yatmıyor mu? Tüket tüket tüken... Şimdi tükenme sırası sende!

Rekabet neden kaynaklanır... Günümüz de tüketimi arttırmak için rekabeti teşvik etmişler... Rekabet kıskançlığa, kıskançlık ise mutsuzluğa dönüşmüştür.

Bir amacımız yok nasılsa tüketmekten başka... Sadecebize verilmiş yaşamı tüketmek için yaşamaya değmez.

Yok işte o iş öyle değil böyle... Tüket, tüket mutlu ol... Değilsin aslında o da seni mutlu etmiyor.. Fakat senin tüketemediğini tüketene de hayranlık duyuyorsunyaaaaaişte bu daha da kötü...

Tüketmek insanı körleştiriyor...

Ne demiş dedelerimiz... Güvenme varlığa, düşersin darlığa!

Çünkü tüketip tüketip, kendisi de tükeniyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi