Prof. Dr. Sıtkı Göksu

Prof. Dr. Sıtkı Göksu

İletişimin En Güçlü Silahı: Etkileyici Bir Ses

Her gün meramımızı, isteğimizi, arzumuzu, kızgınlığımızı, nefretimizi ve benzeri duygularımızı konuşmamız ile ifade ediyoruz. Konuşma nimeti diğer canlılardan farklı olarak insana ihsan ve ikram edilmiş. O kadar önemli ki telefonda bir yakınımızın sesini duyduğumuzda o sesi tanıyamazsak karşıdaki çok kırılıyor.

-Aşk olsun beni neden tanımadın diyor. Bu yakınımız akrabamız, samimi arkadaşımız, mesai arkadaşımız, samimi dostumuz olabilir. Dünya üzerinde yaşayan insan dışında hiç bir canlının sesi dinlenerek cinsiyeti belirlenemez.

Demek ki insanların sesleri de biricik ve diğerlerine benzemiyor. Eğer biricik olmasaydı herhalde dünya yaşanmaz hale gelirdi, hatlar karışırdı.

Her çocuk ilk öğretmeni ve ustası olan annesinden aldığı eğitimle konuşmaya başlar. Onun için çocuğun annesinden öğrendiği dil ana dilidir. Her milletin ana dili, kaderin bir mührüdür. Farklı farklı oluşları yaratılmadan önce planlanmış ve kader defterine yazılmıştır.

Annesinden konuşma öğrenen bir bebeğin beynine bir düşünme programı kurulmuştur. Böylece eğitim ve öğretimde anadilin avantajı ve kolaylığı vardır.

Konuşma ile düşünme arasında ayrılmaz bir bütünlük vardır. İnsanın konuşabilmesi için mutlaka duyabilmesi lazımdır. Dil, zekâ ve konuşma arasında son derece yakın ilişki bulunur. Konuşmanın merkezi beyindir denebilir. İnsanın konuşma ile ilgili organları sapasağlam olsa beyin onu yönetip sevk edemezse o kişi konuşamaz. Konuşma ile ilgili organlar ve beyin arasında hassas bir organizasyon ve sistematik bir işleyiş vardır.

Konuşmanın anatomisi

Konuşma için, önce herhangi bir duyu organımızdan, beyin kabuğuna gelen bilgilerin alınması, kendi içinde yorumlanması ve daha sonra diğer duyulardan gelen bilgilerle karşılaştırılarak tekrar yorumlanması gereklidir. Konuşmanın ham maddesi kelimelerdir. Konuşma için kelime hafızasının zenginliği çok önemlidir. Bunu çocuklarla erişkinlerin konuşmasını dinlediğinizde fark edersiniz.

Düşündüğünü ifade edebilmek. Beyin kabuğundaki Broca alanı düşüncelerin kelimelere dökülmesinde ve bu dizilmiş kelimelerin ses tellerimize iletilmesinde rol alır. Eğer Broca alanı tahrip olursa, kişi söylemek istediğini bilir ve buna karar verir, ancak kelimeleri seçemez, manalı konuşma yapamaz ve anlamsız sesler çıkarır.

Konuşmaya Yardımcı Organlar

Konuşmanın olabilmesi için ses tellerine ve nefese de ihtiyaç vardır. Bunlarda da bir rahatsızlık olması yine konuşmaya engel olur.

Hikmetli iş yapan Allah, insan bedenini gayet muntazam bir şehir hükmünde halk etmiştir. Bu şehirde çok muntazam işleyen ve akıllara durgunluk verecek derecede bir sistem de ses ve konuşma sistemidir. İşte nefes içeri girdiği vakit, vücudun hem hayat suyu olan kanı temizliyor, hem hayat ateşini yakıyor. Vücut ısısı sabit 36.5 derecede tutuluyor. Nefes çıktığı vakit, ağızda, İlâhi Kudret Mucizeleri olan kelime meyvelerini veriyor. Fesübhâne men tehayyere fî sun'ihi'l-ukul! (Sanatıyla, eserleriyle akılları hayrete düşüren, Allah’ı tesbih ederim. Ziya Paşa)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Sıtkı Göksu Arşivi