Spor yasası sınıfta kaldı

Geçtiğimiz günlerde Sportif başarının sağlanması ve spor etiğinin yerleştirilmesi için 61 maddeden oluşan “spor federasyonları ve spor kulüplerinin yapılarıyla ilgili düzenlemeler içeren yasa Cumhuriyetin yüzüncü yılı yani 2023 yılına ramak kala TBMM genel kurulunca kabul edilerek yasallaşmıştı.
Yasa ile birlikte her ne kadar birbirlerinden farklı bir şekilde anılmış olsalar bile futbol ve siyaset Türk ülke tarihinde ezelden birlikte yol almış ve ebede birlikte yol almaya devam edecekleri aşikârdır.
Bu hamle her gün biraz daha kan kaybeden ülke futbolu adına sizce dikiş tutar mı? Sorusuna cevap verirken, yasayı kim ne için ve hangi akla binaen çıkarmış, ona göz atmakta fayda var derim.
Spor yasası ile birlikte yöneticiler hakkında küçüklü büyüklü 61 madde değişiklik yapılarak gerçekleştirilmiş ve değişikliğe gidildiği iddia edilmektedir.
Velhasıl-ı kelam, gelelim işin diğer tarafına. Böyle bir hamleye neden ihtiyaç duyulmaktadır diye içinizden geçirebilirsiniz. TFF bünyesinde yer alan spor kulüplerinin mali yönden başarısızlıklarının faturasını sadece yöneticilere kesmek bence yanlış, mesnetsiz bir yaklaşım olduğunu iddia etmekteyim.
Yasa madem spor yasası ve Türk futbol sistemini ileri taşıyacak ise yasanın içerisinde yöneticilerin dışında algı oluşturarak takımın performansını yukarı taşıma adına kadroların yetersiz olduğunu idda ederek transfer isteyen teknik heyet ve perde arkasında birlikte çalıştıkları menajerlerinde dâhil edilmesi sizce gerekmezmiydi? Tamam, yönetici suçlu da, onu anladık peki takımın transferlerini menajerler ile birlikte süreci yönlendiren hocaların hiç mi suçu yok?
Türkiye futbolda sınıf atlamak, dünya klasmanında yukarıları hedefliyorsa yapılacak iyileştirme, akademik ve bilimsel bir yaklaşım ile hazırlanmalıdır. Hazırlanan yasa içerisinde finanstan ziyade liyakat ön plana çıkarılmalıdır.
Ülke futbolu adına İstikrar ve iyileştirme arayışı içerisinde bulunanlar, başarılı ülkelerin araştırma yöntemlerini ve performans sistemleri inceleyerek; teknik ekip, spor hekimleri, spor basınını, spor hukukçularını, menajerlerini, masör, malzemecisi, tesis yöneticileri ve idari personel dâhil edilerek özlük haklarından tutun, sosyal mali, ekonomik ve kültürel konularda yasa ile mevzuatı geliştirilip ilk adımın buradan atılması daha mantıklı olurdu.
Spor kulüplerinin kuruluşu ve işleyişi ile ilgili yasal düzenlemeler FİFA kriterlerine uygun bir şekilde kağıt üzerinde sözde değil özde düzenlenerek kurumsal bir çatı oluşturulması gerekmektedir.
Sonuç olarak sınıfta kalan bir “Spor Yasası”nı bir kenara bırakıp, arzulanan hedefe ulaşılması için Makro düzeyde yönetim biliminden faydalanılarak, standardizasyon, alanında uzmanlık, yeteneğe dayalı görevlendirme ve tolerans tanımadan tarafsız tam bağımsız bir denetim mekanizması sağlanmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bekir Ayaz Arşivi