Futbol öyle bir sektör haline geldi ki, menejelerin oyunu, teknik direktörlerin planı, kulüp yöneticilerinin kendi menfaatleri ortaya çıkınca olan kulüplerimize oluyor. Hele hele transfer dönemlerinde dönen paraların rakamlarına bakıldığında dudak uçuklaması değil adeta beyin travması geçiriyor insan… O kadar asgari ücretli 5 bin 500 TL ile geçinmeye çalışırken bu futbol camiasında dönen paralar inanın “Yok artık” denecek cinsten… Bunun önüne geçilmediği takdirde çok dalavere işler döner. Dönmeye devam eder…
Futbolda teknik direktör ve ekibine teslim olursanız sonuç kaçınılmaz olur. Bakın Gaziantepspor nerede? bakın Malatyaspor, eski Kayserispor, Orduspor, Bursaspor, Mersin İdmanyurdu, Kocaelispor ve say sayabildiğin kadar. Hepsi nerede? bir çoğu kayboldu ve gitti. Ardından yeniden çıkanlar oldu ama, taraftarlar eski takımlarını arıyor tıpkı Gaziantep’te olduğu gibi.. Ama sonuç; hocalar ve futbolcular paralarını tatilde yediler.. Kulüplerimiz ise kaybolup gittiler.. Bir kere bir kulübün teknik direktöre teslim olmaması gerekiyor. Bir kulübün kendi transfer politikası ve scouatı olmalı. Maalesef kulüp yöneticileri ve teknik direktörleri bu politikaya pek uymuyur.. Olanda kulüplere ve kasalarına oluyor.
Gelelim Gaziantep Futbol Kulübü’ne… Geçtiğimiz sezon yapılan yanlış transfer politikası kulübün ne kadar zarara uğradığını gösteriyor. O kadar çok yabancı alırsanız, teknik heyete dayalı bir sistem kurarsanız olacağı bu. Şu anda bakıyorum, Merkel, Messaoudi ve Borven gibi isimleri gönderemiyor bu kulüp. Neden? 3 yıllık sözleşme yapılmış. Geçen yıl zaten oynamamışlar ve bu sezon paralarını istiyorlar. O zaman gönderemzesin… Ya pamuk eller cebe girecek ve paraları ödenecek, yada sabırla sözleşmelerinin bitmelerini bekleyecekler. Eh.. Yabancı kontenjanını da açamazsanız diğer transferi yapamazsınız.
Haaa.. Bu sezon biraz daha farklı oldu. Teknik Direktör Erol Bulut ve Sportif Direktör Adnan Erkan transferle birebir ilgileniyor ama, en azından alınan futbolcuların maliyeti düşük. Gelecek vaad eden isimler alındı. Şimdi yabancı transferi olacak deniliyor ama, yanlış transferler yapılırsa bu kulübün zararı kat kat artar.
Sabah saatlerinde Mame Diouf transferinin perde arkasını yazdım. Ünsal Göksen’in istifasını duyurdum. Ardından Kulüp Başkanı sayın Cevdet Akınal beni arayarak tüm bu gelişmelerin perde arkasını anlattı. Mame Diouf transferinin neden olmadığını ve transferle kendisinin ve transfer komitesinin birebir ilgilendiğini söyledi. Ünsal Göksel’in kulübe gelip gitmediğini ve transferle hiçbir ilgisinin olmadığını dile getirdi. Akınal başkan, kulübün parasını kesinlikle çar-çur ettirmediklerini söyledi. Bu sezon daha iyi bir ekip kurmaya çalıştıklarını anlattı. Tabi benimde temennimin bu olduğunu ve kulübün menfaatlerinin herşeyden önce geldiğini söyledim. Başkan ve yönetim olarak işin başında olmalarını önerdim. Teknik heyete bağlı bir sistem kurmamaları gerektiğini anlattım. Umarım teknik direktöre ve sportif direktöre dayalı bir sistem olmaz.. Çünkü, geçen yılın zararı ortada ve bu sezon İnşallah bunlar yaşanmaz. Çünkü elimizde bir tek takımımız var, yanlış hesaplar ve transferler için bu kulübüde kaybetmek istemiyoruz.. Şu güzel oldu iştişare sünnettir. Bizim bildiklerimiz ile kulübün başkanı sayın Cevdet Akınal’ın birlikte sohbetimiz neler olduğunu da ortaya çıkardı. Bu güzel oldu. Yukarıda da söylediğim gibi bizim için kulübün başarısı ve menfaatidir…
—————————