Onlar ve Biz....!

Onlar 1967 'de kuruldu...!
Onlar Avni Aker'e sahip çıktılar.
Onlar Ahmet Suat Özyazıcı'ya sahip çıktılar.
Onlar Özkan Sümer'e sahip çıktılar.
Onlar Dozer Cemil'e sahip çıktılar.
Onlar efsanevi Şenol, Turgay, Necati, Kadir, Şenol, Cemil, Bekir, Güngör, Ali Kemal, Dobi Hasan, Necmi, İskender, Lemi, Hami ve diğerlerine sahip çıktılar.
Onlar takımlarına sahip çıktılar.
Onlar renklerine sahip çıktılar.
Onlar formalarına sahip çıktılar.
Onlar armalarına sahip çıktılar.
Onlar takımlarını siyasetin, bürokrasinin, şehrinin, ailesinin, paranın üstünde tuttular.
Onun içindir ki, 55 yıla nice şampiyonluklar, Avrupa'da turlar, Liverpool zaferleri sığdırdılar.

Trabzonun iki bin metre yüksekliğindeki dağlarında, yaylalarında, evlerinde, camilerinde, okullarında, caddelerinde, evlerinde, denizinde, belediyelerde, valiliklerde Bordo Mavi bayraklar dalgalanıyor. Bir çok evlerin dış cephesinin bir tarafı bordo, bir tarafı mavi.


7'den 77'ye değil, doğumdan ölüme Trabzonsporlu olmak mezarlarında bile var. Onların yasıda, sevincide tutkulu, coşkulu, hüzünlü kemençe ve horon, birde Trabzonspor.

Ya Bizler ;
1969'da kurulduk...!


Amatör'den, Avrupa hikayesine kadar uzanan bir öykü. Oynayanlar Talat, Kıllama, Safcı Aziz ve arkadaşları seyredenler, destekleyenler ise Kırmızı - Siyahlı Gaziantepspor sevdalıları.
Amatörden, Avrupa kupalarına kadar uzanan 50 yıllık bir hikaye. İçinde nice zaferler, nice hüzünler, nice şampiyonluklar, küme düşmeler barındıran hikayeler var.
Bizler Kamil Ocak'a ve onun eseri stadına, ismine sahip çıkamadık.
Bizler Talat Özkarslı ve arkadaşlarının anısına, yasına sahip çıkamadık.
Bizler efsanevi Yaşar, Nurettin, Fatih Turgut, Necmettin, Tuğrul, Müjdat, Küçük Hüseyin, Fantom Ahmet, Erdal ve Murat Kandil'e mazilerine sahip çıkamadık.
Bizler Roma'yı yenen takıma sahip çıkamadık.
Bizler Saip Konukoğlu'nun eserine sahip çıkamadık.
Bizler Sakıp Özberk'e sahip çıkamadık.
Bizler Preko, Johnson, Bouazizi, Jaziri, Maksim, Caviç, Tabata, Desire, Batista ve diğerlerine sahip çıkamadık.
Bizler Hüseyin Kalpar, Mehmet Şahan, Nurullan Sağlam, Fatih Yılmaz, Mehmet Polat'a, Bünyamin Süral'a ve diğerlerine sahip çıkamadık.
Bizler fabrika gibi oyuncu yetiştiren Paf takım, Gaskispor, Büyükşehir Belediyespor'a sahip çıkamadık.
Bizler Celal Doğan ve Asım Atmaz'a sahip çıkamadık.
Bizler Gaziantepspor ismine sahip çıkamadık.
Bizler formasına sahip çıkamadık.
Bizler renklerine sahip çıkamadık.
Bizler Armasına sahip çıkamadık.

Şimdi Talat Özkarslı, Ciğerci Mamet ammi, İbrahim Atay, Mesto, Selahattin Öztahtacı, Kolacı Bayram, bu renkler ve takım uğruna deplasman, deplasman gezen, Kamil Ocak Stadında güneş, yağmur altında takımlarına tezahürat yapan insanlar mezarlarından kalksalar takım ve stad yok, isimlerinin dahi olmadığını görseler bize ne derler.
Bizde forma giyen yabancılar çocukları ve torunları ile yıllar sonra Gaziantep'e gelseler, bırakın isimleri ve stadı, oynadıkları takımlarının olmadığını görseler ne derler.


Dört günlük Trabzon gezimden, yaylalardan, uzungölden bordo maviye boyanmış bir şehirden sonra bunları yazmak ve sizlerle içim yana yana paylaşmak istedim.

Kısaca onların takımı şampiyon ve zirvede, bizimkisi mezarda.
Ben dahil hepimiz utanalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kenan Yücel Arşivi