Salonlar ve parkeler bizim yani Türklerin, Stadyumlar ve yeşil sahalar İngiliz, İspanyol, Alman ve diğerlerinin.
Futbolda ;
20 takımlı süper ligin borcu 30 milyar lirayı aşmış ve bunun yanında UEFA, FİFA 'da binlerce futbolcu, menejer alacağı tahkimde. Bu kadar borcun, yapılan tesisler ve stadların yanında ortada bırakın Avrupa Kupalarını kazanmayı, çeyrek, yarı finalleri gruplardan çıkamayan bir yapı.
Basketbolda ;
Bir tarafta her anlamda kurumsal bir yapı. En üstten, en alta kadar işi bilen profosyoneller. Guidetti ve Ergin Ataman, Terziç, Dordeviç gibi müthiş taktisyenler iki Eurolig ve beş yıl üst üste şampiyonluğa rağmen halen ilk maçlarına çıkmış gibi heyecan ve hırslılar.
Futbolda ise TFF 'den başlayarak tüm kulüpler iş bilmez, top bilmez, sahayı bilmez, soyunma odasını bilmez sadece paranın gücü ile o makamlara gelenlerin yanında siyaset gücü TFF ve kulüp yönetimine gelenler.
Sizce Neden ?
İşte bunun için, futbolda dip, Salonlarda her branşta zirve.