NAKSAN ‘ın Bataklık Bağlantısı Ne..? 15 Temmuz’un 4. Yılı Operasyon Devam edecek mi.?

Gaziantep’in gündemi çok hızlı gelişiyor. Şehir bir anda Türkiye gündemine korona lideri olarak çıkarken, Bataklık operasyonunun Gaziantep ayağındaki önemli isimler ve 15 Temmuz’dan sonra ihanetçiler ile devletçilerin bir birine karıştırılması konusu haftaya damgasını vurdu. Ben bu hafta bu önemli konulara değineceğim.

Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonu olarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından açıklanan Bataklık operasyonunda yine Gaziantep’ten isimlerin yer alması herkesi hayrete düşürdü.

NAKSAN’A NE SATTI NE ALDI..?
Benim edindiğim bilgiye göre Bataklık operasyonunun kilit ismi Halil Aslantaş, uzun süre polise bir kasanın şifresini vermemek için direndi. Ama sonunda kasa açıldı ve içinden çıkan evraklar şu anda incelemede. Evraklar içinde 15 Temmuz kalkışmasından sonra kayyum atanan Naksan Holding ile ilgili evraklar bulunduğu iddiaları ‘Naksan bu işin neresinde’ sorusunu akılları getirdi. Şu anda kayyumların yönetiminde olan Türkiye’nin en büyük holdinglerinden birisi olan Gaziantep merkezli Naksan Holding, uyuşturucu operasyonu olarak başlatılan Bataklık operasyonunun lideri ve örgüt üyeleri ile hangi tarihlerde ne ticaret yaptı.? Eğer kayyum döneminde yapılan bir işlem varsa, uluslararası uyuşturucu şebekesinin Fetö bağlantıları olan bir şebekenin Naksan’a sızmasına kimler göz yumdu bilinmiyor. Önümüzdeki günler bu işin araştırılmasıyla çok önemli bilgilerin ortaya çıkacağına gebe olurken, operasyonunun halen isithbari anlamda devam ettiği bilgisi de teyide muhtaç gibi gözüküyor.

İHANETÇİLER NEDEN SAHNEDE
Vatana ihanet 2016 yılı 15 Temmuz’da yapıldı. İhaneti yapanların kimi yargı önünde hesap verdi ve cezasını aldı, kimileri ise hala yargılanıyor. Birde kripto fetöcüler var. Ben Gaziantep’in fotoğrafını iyi çeken biri olarak görüyorum kendimi. Bu şehirdeki dengeleri, kimin kimle dirsek temas ilişkisi olduğunu iyi bildiğimi çok zaman iddia ederim. ama bazen yanıldığımı veya aklımızla dalga geçildiğini hissetmekten kendimi alamıyorum. Geçen hafta gündeme getirmiştim. Bu şehirde fetöyle adı birlikte geçenler şimdilerde hiç birşey olmamış gibi hemen hemen her platformda yine sahneye çıkmaya başladılar. Ben isim isim kimseyi yargılayamam. Ama 15 Temmuz’un üzerinden zaman geçtikçe bizim Gaziantep’in balık hafızası hemen unutmuş gibi görünüyor. benim işim kamu görevi. Yani kamuoyuna bilgi ve belgeleri ile olayların anlatımı ve iyi kötü ayrımını birde vatandaşın görüşüne sunmakla görevliyiz. Gazetecilik zor iş, herkes gazeteci olamaz. Bu işin okulunu okuyup iki haber yazmakla gazeteci olunuyor ama asıl gazeteci olmak için çevre lazım. İkili ilişkilerin kullanılması, toplumda tanılırlık oranı ve istihbarat kaynakları gazetecilikte çok önemli. Kimseye gazetecilik dersi verecek değilim. Ama bende doğru bildiğim konuları bu köşemde gündeme getirerek kamuoyuna karşı görevimi yerine getirdiğimi ve toplumsal sorumluluğumu yerine getirdiğimi düşünüyorum. Takdir siz değerli okuyucularımın tabii ki de..

KRİPTO FETÖCÜLER
Sözü çok uzattığımın farkındayım ama bazı şeyleri insanlara anlatırken leb demeden leblebiyi bilmeyenlere uzun uzadıya anlatmak gerekiyor. 1980 yılından bu yana darbe görmemiş bir ülke bundan 4 yıl önce silahlı, uçaklı, roketli, tanklı ve mermilerin havada uçuştuğu bir darbe kalkışması gördü. Sayın Cumhurbaşkanımızın cesareti, halkın sokağa inmesi ve bazı kaynakların iradeli duruşu hainleri hedefe ulaşmak üzereyken bozguna uğrattı. Şimdi herşey bitti mi yok bitmedi. Vatanına, milletine, bayrağına, liderine ihanete kalkışan kişi şansını mutlaka birdahaki deneyecektir. Hedefine ulaşmak için her yolu mübah görecektir. Örgüt lideri Fetullah Gülen’in talimatı ile kabuğuna çekilen, itirafçı olan veya kripto fetöcü olarak halen toplum içinde gezinmeye devam edenleri bu şehir unutmadı.

MASUM GİBİ GEZİNENLER KİMLER..?
Hain kalkışmanın finansında, pazarlama ve tanıtımında, reklamında, lojistik desteğinde, arsasında, villasında, gazetesinde görev yapanlar şimdilerle ya yargı önünde hesap veriyorlar, yada cezalarını aldılar yargıtay kararlarını bekliyorlar. Yani vatana ihanet eden birisi cezasını çekti diye veya ceza almadı diye kimse onu savunamaz ve hiçbir şey olmamış gibi davranamaz. Şehrin hafızası fetöyle kol kola olan iş insanını, öğretmeni, doktoru, bürokratı, memuru ve esnafı kırmızı nokta ile noktalamışsa mahkemeden aldığı ceza onmarın affı anlamına gelmez. Benim son sözüm şu: “Bu gazi şehir gazilik ünvanını fabrikalarıyla, okul bağışlarıyla, sosyal yardım kampanyaları ile almadı, zerdali çekirdeği yiyerek hayatta kaldı ve süngü ile çatışarak Fransızları sınırlarımızdan kovdu. Öyle zor şartlarda kazanılan gazilik ünvanını da kolay kolay üç-beş vatan haininin gölge düşürmesine izin vermez. 15 Temmuzu anacağımız şu günlerde vatan, millet ve bayrak sevgisini yeni nesillere anlatırken, yapılan ihanetlerin de yerel anlamda belgeseli yapılarak Gazi şehrin gazi evlatlarına anlatılsa çok iyi olur. Yoksa biz balık hafızamızla ihanetçilerle, devletçileri bir kefeye koymaya devam edersek ihanetin denizine sırtımızda kovayla su taşımız olmazmıyız”