Mehmet Erol Maraş
Zaman su gibi akıyor
Hafta ve gün daha yeni başlamıştı ki, saat şimdiden akşamın altısı oldu.
Pazartesi henüz yeni gelmişti ki aniden Cuma oldu.
Ve Ekim ayı çoktan bitti ...
2021 yılı da neredeyse bitti, bitecek.
Hayatımızın şimdiden 40, 50 veya 60 yılı geçti.
Malesef üzülerek çok sayıda ebeveynlerimizi, arkadaşlarımızı kaybettiğimizi anlıyoruz.
Zaman içerisinde geri dönmenin imkansız olduğunun farkındayız ...
O halde...
Yine de deneyelim, kalan zamanı en iyi şekilde değerlendirmeye çalışalım...
Sevdiğimiz aktivitelerin peşinden koşmayı bırakmayalım...
Griliğimize biraz renk katalım...
Hayattaki kalplerimize merhem veren küçük şeylere gülümseyelim.
Ve her şeye rağmen, bize kalan bu zamanın sükûnetinden yararlanmaya devam etmeliyiz. "Sonrasını" ortadan kaldırmaya çalışalım...
Sonra yaparım...
Sonra söylerim...
Sonra düşünürüm...
"Sonra" bizimmiş gibi her şeyi sonraya bırakıyoruz.
Galiba anlamadığımız veya anlamak istemediğimiz şey şudur :
sonra kahve soğur...
sonra öncelikler değişir...
sonra büyü bozulur...
sonra sağlık geçer...
sonra çocuklar büyür...
sonra anne baba yaşlanır...
sonra sözler unutulur...
sonra gündüz gece olur...
sonra hayat biter...
Yaniiii, sonra genellikle çok çok geç olur...
O halde;
Hiçbir şeyi sonraya bırakmayalım.
Çünkü hep daha sonraya kadar bekleyerek en güzel anları kaybedebiliriz,
en iyi deneyimler,
en iyi arkadaşlar,
en iyi aile,
Gün bugündür.
Şimdi işte an o andır.
Artık hemen yapılması gerekenleri yarına ertelemeyi göze alabilecek yaşta değiliz.
Çünki; buna zamanımız yok.
Çünki; zaman bize ait değil...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.